Kal diye göründüğün yerde

Yüreğin heyecanında, sanki kalabalıkların ardına

Bir pencerede, yağmur lekesi gibi rahmet okuyan insanları al

Doğ, uykusuna ver yavru böcekleri

Görelim gök nasıl kokarmış bir yalnızlı bekletirken


Beni ikiye kır huzurunda

Suların yanıyor, tutup yıldızların adını bir muma üflüyorum

Derin nefesler gibi çekiliyor ışığın üstümden

Kıstırır gırtlağımı karanlığın,

Beni öldürüp bir görünmezde - başkalarına -

Yarın eder sanıyorum.

Koymuyorum adını kırılsın tahtası

Sırsa meydan, yolsa yıkılıp düşeyim uçurumundan

Deme alıp verdiğin selamı

Varsa da kalsın;

Bende bir yorgunluk duvarı sayılsın.

Uyansın isterim bütün intikam kuşları

Bu iştahlı sarhoşluk gelsin, ayılsın.


Kandırma beni daha

Yas bilmeyip cenazelere gülerken yüzünü sen

Hani gözünde ışık, hangi yetime umut

Hangi dünden, düğünden bahsediyorsun?


Git,

Beni kır diyetimiz buysa

Bırak serin ırmaklardan,

Dök deryaların kucağına da anla

Kapılarıma sürme yüzünü

Bin yıldır ne varsa görmezden gelişin

Kal gecende uyurum

Kal yerinde, örtme üstümü.


Anla, sana gelişim gündüzden değil

Anla dost değiliz .



Fotoğraf: Yasemin Çargıt