Pencereden düşülmüş
İyi geceler insanlık.
Bir şeyler söyledi bana muhtelif seçkilerden
Adını duymadım, adını sormadım
Yalnız görsem tanırım.
Beyaz bir eteği vardı kaldırımda
Dizlerine kadar çiçekli
Adını bilmedim; beni hiç öpmedi mesela
Resim yaparmış; öyle söyledi
Ben de şairmişim,
Duygularmış, dökümüymüş konuştu
Dinledim.
Öyle değildi ama
Öyle değil demedim.
Sordum yahut sordu
Ama mutlak soruldu.
'Hangi yapının penceresi güzeldir'
Cami olsa kubbesi,
Okul olsa bahçesi,
Apartmansa balkonu,
Hastaneyse kapısı.
Dedi;
Hapishane!
O an gözlerinin yankısı söndü
Başı kucağına döndü
Ben gördüm tüm olanları
Ve
Ve nasıl desem
Duvarsız mahkumiyetler düşündüm aniden
Dirsekleri kanayan bir çocuk
Pazarda annesini arayan bir çocuk
Mezar sulayan bir çocuk...
Sonra sıkıldım dedi
Ve konuştum.
Katışıksız kendi dilimle
Burada böyle dedim.
Çiçekli beyaz etekli,
Saç bağı düzgün bağlanmış,
Üstelik güzel kalabilen biri...
Sıkıldım dedi.
Orada ona o an benimle konuştuğu,
Hatta benimle aynı dili konuştuğu için
Teşekkür edebilirdim.
O ne yaptı.
Kolumdan tutup yolun karşısına geçirdi.
'Bak burada deniz var' dedi.
Karşısına geçti ve 'burada da ben' dedi.
Ben orada mıydım bilmem.
Kalabalık bir yer sezdim
Taşlara bastık birçok
Topuklarım ezildi
Ben başım öndeyken konuştu.
'Bu binalar çok eski'
Kaldırdım başımı ve
Pencereleri de var dedim.
Evet dedi hapishane bunlar
Kapılar kitlendiğinde herkes mahkumdur.
Evet dedim mahpusluktur tüm duvarlar
Kapı, pencere olsun olmasın,
Duvar varsa insan mahkumdur.
Ya nasıl korunuruz soğuktan dedi.
Dedim.
Korunmak varsa insan mahkumdur.
Ama doğa dedi, insanın gücü dedi.
Şişşt dedim, insan hep mahkumdur.
Sen de mi dedi.
Sen bile dedim.
Gitti sonra.
Pencereden düştü bir sarhoş
Düştüğü yerde uyudu kaldı
Günaydın mahkumiyet
Sana da ey insanlık.
mocan
2021-05-18T03:07:15+03:00allah razı olsun
Serhat Tepe
2021-05-18T02:45:06+03:00Neden böyle bir şiir var... Çok sevdim ya.