sen yoktun boşluğuma
geldiğinde dünya ve
sen sanki kararların
hiç elinde değil kadardın
o güne uyanmak o
kadar zordu benim için
bir de o kadar çift gözü
bomboşuna yummuş gibiydim
çay demlemiştik saat
sabaha karşı kaçta
dilim ekmek üstüne krem
peynir ve domates
kokuyordu fırından
ahşap masanın üstünde
kenara itilmiş defterler
göğsümde bin vinç tarafından
alınamayacak önlemler vardı
ne o kadar önemli olabilirdi
olduğumdan yanında
karşımda ne durabilirdi
senin çıplak ayağından başka
bir keresinde "aklını kaçırıyor
olabilirsin," demiştin
bir cümle anca bu kadar
gelecekte gerçek olabilirdi.