tanrılar birbirini ve insanlarını tanımaz yeterince
insan kendisinin ihanetidir
insan;
önce tanrı'ya,
sonra kendisine ihanet etmiştir.
ihanetinde boğulan insanın bulantısı;
kronikleşmiş bir zift gibi
yüreğini yakmış olsa bile,
asırlarca devam etmiş ve edecektir.
ihanetimin merkezinden
terk edildiğim yerden
dünyadan
ulaştırmaya çalışıyorum sana sustuklarımı
ağzımın kenarında bir parça kan bulursan,
susmadan önce gülmüşüm demektir.
ama sen bana bakma
ben doğduğumdan beri
kamburluğumu taşırım,
sırtımda
yani senin yalnızlığını kabul edip
nefes alır gibi boşluğuna sarılıyorum
senin yokluğun,
benim varlığıma ne kadar da benziyor.
şimdi şehrin gri uğultusu
ciğerlerimdeki hırıltıya sebebiyet veriyor.
ve ben yeni doğmuş bir bebek kadar üşüyorum ama ağlamıyorum.
yoksa bir peygamber doğuracak kadar,
acıya mı gebesin?
hüsran dolu bedenin
dururken gecenin karşısında
yüreğimiz çürüyor.
bu inançsız ruhun türküsü,
yarım kalmaya mecbur.
sen;
sırf kendini aradığın için,
hep eksik hissedeceksin.
yaratılış;
kusurlu, defolu, noksan.
sevgili oğlundan, son mektuptaki son satırlar.
ey, insan!
tanrı'nın son pişmanlığısın.
sen utanmayı bilmedikçe,
gofer ağacı bile kurtaramayacak seni.
evreni tanrı,
ihaneti insan yarattı.
ve insan kendisine kıyameti hazırlamakla meşgul
bak sevgilim, burada İncil'den alıntı yapıyorum:
Rab baktı, yeryüzünde insanın yaptığı kötülük çok, aklı fikri hep kötülükte. İnsanı yarattığına pişman oldu. Yüreği sızladı.
Emir Benlioğlu
2021-08-09T02:04:49+03:00düşündürebildiysem bazı şeyleri doğru yapmışım demektir. çok teşekkür ederim
Seda Yeşilyurt Özcan
2021-08-09T01:53:40+03:00Düşündüren dizelerin eşsizliği...
Emir Benlioğlu
2021-08-07T16:05:32+03:00beğendiysen ne mutlu bana çok teşekkür ederim yorumun için.
Buya
2021-08-07T15:16:18+03:00Boş kaldıkça tekrar tekrar okuyacağım...