Her gece dorukları kallavi ruhumun virajlarında gezerken
Budanıyor bizlik tüm benlikler
Parçalanıyor
Bileniyorum gümüşi bir nara uçuruyorum
Hiçimsi bir ninni tutturuyor dilim
Velhasıl bir çaba var bir ter
Bir de kan ile hücum edilmişlik var
Davudi bir nağmeye hayran kalıyorum
Gök kuşlarına yoldaş yolcu oluyorum
Sokağın başına geçiyorum ve üzüm salkımları içiyorum
Aydınlık karanlık her birini gayya kuyularında arıyorum
Parlayan ay yüzlü çocuklara
Yemini dallarda kurumuş inançlara
Ufkunda ezici çoğunluğu barındıran sahralara kadar yarıldım ben
Kısraklar haydutlar can çekişenler ve ben
Sokaklarda aylaklık hülyasında bekliyoruz
Perçemlerinde kelimeler bitiyor şairlerin
Kibir ile tamama varıyor ölüm notası
Bir çöl bir vaha oluyorlar
Suya salıncak kuruyorlar ekşi bir rüzgar kara çalıyor
Bir utanç mevsim değiştiriyor
Nasıl ıssız gülsüz güneşsiz
Haki bir renge bürünüyor asi tavır
Nasıl yaygaralı kutlu ve eşsiz
Ten ile cenge tutuşuyoruz
Binlerce yılın tövbesi için
Biçilmiş kaderine bir kez
Öksüzlük gölge gölge kabarıyor