kaldı aşkımız mini balkonlu odada

tuttum elinden gezdirdim onu

haberin yok, deniz sefası yaptık biz

kahve yudumladık defalarca

şimdi ise asmanın kızarmış yapraklarını izliyoruz

sonbahar bitiyor galiba sevgilim dedi

inan senin sesine çok benzedi

senin bana aşkın dört mevsim

dördü de çiçek-böcek-bahar dedim

dördü de yaz yağmurları 

geçip giden ama içimi rahatlatan su damlacıkları

kim bilir belki de sararmış sonbahar yaprakları

ben bilirim dedim kendi kendime, kim bilecek başka

aşkımız, aşkımız benim bu halime gülümsedi sevgilim


senden sonra dört sigara içtim sadece

dördü de öksürttü

takıldım ben aslında bu dörde

ne yapsam, sayısal loto mu oynasam?

aşkımız bana ‘el ele verelim dalalım şuna’ diyor

zapt edemiyorum bazen yükselişlerini 

ama inan bana çok hoşuma gidiyor