Sen yağmurda,
Çelik duvarlı bir kaledesin
Benim ayakkabılarım su alıyor.
Artık bir inanmak borcum var sana
Bildiklerimden geçip
Ağaçlardan ve ıslanmışlıktan üzgün
Tüm bu duvarları yırtıp atasım var.
Gelmen şimdi Tanrıʼya görünmendir.
Öyle ani bir kalp çarpıntısına şimdi,
Senin odağın dağılır,
Benim gönül otağım.
Karanlığa aldırmadın,
Gök kudurdu duymadın,
Gülmedin tel çeker gibi bir kere
Islanır mı sanıyorsun ellerin.
Gelen ne idi Musa'nın ellerinden Firavun'a
Neydi Hızır Paşa'nın çektiği,
Pir Sultan'ın elinden
Ki sen benim boyumu sehpada ölçersin.
İn derindir diye çıktığın gökten,
İn yerlerime yüzünü ver
Şimdi adın gelir eksik kalan her yerden
Belki,
Bir kere de bize kudurur bu denizler.
mocan
2020-06-27T14:37:27+03:00Teşekkürler hocam :)
mocan
2020-06-27T01:24:12+03:00Teşekkür ederim hocam :)
Jean Valjean
2020-06-27T01:13:56+03:00Kaleminize sağlık. Beğenerek okudum.