sırtımda taşıyorum yorgun bir akarsuyu
yosunlarını ayıklıyorum günahkârlığımın
dilim çekingen
toprağım ürkek
bulup buluşturup denizlere dökmek istiyorum bu sırtımı bu akarsuyu omuzlarımdan
zührevi bir hastalık gibi nefesime sığamıyorum
Niçe geliyor aklıma üçüncü safha frengisiyle
Mozart sonra, üremisi
Frida'nın bacakları... bacaklarının yaralarla kaplanması
Ve Mark Rothko ve bilekleri yani intiharı
ne diyordum
denizlere dökülemedim küstürülmüşcesine
sırtıma oklar saplanmış kalmış
soluk bir kış sabahı kokuyordu akan kollarım
dökülemedim.
ekmek ve ateş geçen her cümlede
soluyorum ter bezlerimden başlayarak
ve dudaklarımdan sarı sarı
çileler dökülüyor
ben dökülemiyorum şu yükümden.
Rıza Karakuş
2024-11-22T16:32:53+03:00Çok teşekkür ediyorum. 🍃
Duygu Gültekin
2024-11-22T16:27:30+03:00Çok güzel anlatmışsınız kaleminize sağlık🌼👏
Melike Baran
2024-11-22T12:22:15+03:00"ben dökülemiyorum şu yükümden."
Ve yükler, bırakmıyor yakamı...
Çok güzel, çok manîdâr bir şiir olmuş.
Kaleminize sağlık. ✨