22 Ağustos 1926 tarihinde Mersin’de doğan Ümit Yaşar Oğuzcan, Türk edebiyatının en önemli şairlerinden birisi olarak kabul ediliyor. Şair henüz çocukluk yıllarındayken pek çok kaza ve şanssızlık yaşayacak, hastalıklardan ciddi manada etkilenen psikolojisi ise gitgide daha çok bozulacaktı.
Lise eğitimi gördüğü sırada şiir yazmaya başladı ve eserlerini dönemin en ünlü edebiyat dergileri olan Yedigün, Varlık, Büyük Doğu, Yücel, Hisar, Çığır ve Toprak’ta yayımlatmayı başardı. 1947 yılında “İnsanoğlu” adını verdiği ilk şiir kitabını bastırdıktan sonra başta Osmanlı Bankası olmak üzere birçok bankada çeşitli kademelerde görev yaptı. Bu sırada hem çalışıyor hem de neşriyat çalışmalarına ara vermeden devam ediyordu. “Acının Şairi” olarak ünlenip yaklaşık 50 kitap sürdü piyasaya. 1960 yılına gelindiğinde ise İstanbul’da kendi adını taşıyan bir yayınevi kurdu ve “Yergi-Dergi” isimli 3 sayılık bir mizah dergisi çıkardı.
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın özel hayatına değinecek olursak eğer, çocukluğundan miras kalan acılarını içselleştirerek kendisine farklı bir dünya kurmayı tercih ettiğini söyleyebiliriz. Her zaman melankolik, her zaman karamsar, her zaman keyifsiz görünüyordu. Aslında ailesinin isteğiyle yaptığı görücü usulü evlilik son derece güzel ilerlemekteydi. Hatta Vedat ve Lütfü adında iki oğlu da doğmuştu fakat şair bir türlü tam anlamıyla mutlu olamıyordu. Zamanla psikolojisi öyle bir hal aldı ki çözemediği bütün problemleri için sık sık intihara yönelmeye başladı. Yaklaşık 24 kez denediği intihar girişimleri her seferinde başarısızlıkla sonuçlandı ve bu aşırı ölme isteği pek tabii ki aile içerisinde çok büyük huzursuzluklara sebebiyet verdi. Şair; eşine ve çocuklarına neler yaşattığının, onları nasıl kahrettiğinin asla farkında değildi. Özellikle büyük oğlu Vedat, kendisini sürekli babasına beğendirmeye çalışan ve onun gözüne girebilmek adına hiç yeteneği olmadığı halde şiir bile yazan yaralı bir çocuktu. Babasını çok sevmesine rağmen babası onu bir türlü görmüyordu. Hiçbir şekilde sesini duyuramaması bir yana babası durmaksızın ölmek için uğraşıyor, çocukları dahil etrafındaki herkesi kendisinden uzaklaştırıyordu.
Vedat bir karar verdi. Ümit Yaşar Oğuzcan’a asla unutamayacağı bir hatıra bırakacaktı. Tarihler 1973’ü gösterirken, henüz 17 yaşında olduğu sırada bir sabah neşeli bir şekilde evden ayrılıp Galata Kulesi’ne çıktı ve ardından kendisini metrelerce yükseklikten aşağı bıraktı. Düştüğünü gören kalabalık panik içinde etrafına toplandığında çoktan ölmüştü. Avucunda ise şu dramatik not saklıydı: Baba, öyle intihar edilmez böyle edilir.
Vedat Oğuzcan en sonunda istediğini elde etmiş ve babasının gözlerini açarak onun defalarca kez deneyip de başaramadığı şeyi yapmıştı. Uğruna bir hayat feda ettiği babası da gerçekleşen bu vahim olayın ardından adeta kendisini yaşamaya mahkum etti. Acılarına acı katarak o hiç bitmeyen hüznünü daha bir sarıp sarmaladı ve genç yaştaki ölümüyle derin yaralara sebep olan oğlu için “Galata Kulesi” isimli bir şiir kaleme aldı:
6 Haziran 1973
Pırıl pırıl bir yaz günüydü
Aydınlıktı, güzeldi dünya
Bir adam düştü o gün Galata Kulesi’nden
Kendini bir anda bıraktı boşluğa
Ömrünün baharında
Bütün umutlarıyla birlikte
Paramparça oldu
Bir adam benim oğlumdu...
Gencecikti Vedat
Işıl ışıldı gözleri
İçi
Bütün insanlar için sevgiyle doluydu
Çıktı apansız o dönülmez yolculuğa
Kendini bir anda bıraktı boşluğa
Söndü güneş, karardı yeryüzü bütün
Zaman durdu
Bir adam düştü
Galata Kulesi’nden
Bu adam benim oğlumdu
“Açarken ufkunda güller alevden”
Çıktı, her günkü gibi gülerek evden
Kimseye belli etmedi içindeki yangını
Yürüdü, kendinden emin
Sonsuzluğa doğru
Galata Kulesi’nde bekliyordu ecel
Bir fincan kahve, bir kadeh konyak
Ölüm yolcusunun son arzusu buydu
Bir adam düştü
Galata Kulesi’nden
Bu adam benim oğlumdu
Küçüktü bir zaman
Kucağıma alır ninniler söylerdim ona
“Uyu oğlum, uyu oğlum, ninni”
Bir daha uyanmamak üzere uyudu Vedat
6 Haziran 1973
Galata Kulesi’nden bir adam attı kendini
Bu nankör insanlara
Bu kalleş dünyaya inat
Şimdi yine bir ninni söylüyorum ona
“Uyan oğlum, uyan oğlum, uyan Vedat”
Büşra Bulut
2022-10-19T18:48:11+03:00Teşekkür ederim Fadime 🙏🏻
FADİME NUR ÖCAL
2022-10-17T19:55:43+03:00Çok etkileyici bir hikaye. Emeğinize sağlık.
Büşra Bulut
2022-06-25T00:51:18+03:00Teşekkür ederim Aybüke.
Büşra Bulut
2022-06-25T00:50:59+03:00Ben de her duyduğumda tüylerim ürperiyor. Yorumun için teşekkür ederim Mısra 🙏🏻
Büşra Bulut
2022-06-25T00:50:13+03:00Çok teşekkürler irem 🙏🏻
orcinnn
2022-06-25T00:47:31+03:00Çok sevdiğim bir şairdir ümit yaşar Oğuzcan çok güzel bir içerik elinize sağlık 🌺
Büşra Bulut
2022-06-25T00:46:18+03:00Çok teşekkür ederim 🙏🏻
Mısra Ergök
2022-06-25T00:07:55+03:00Ümit Yaşar, ciddi okuduğum ilk şairdir ve yeri çok ayrıdır. Bu hikayeyi öğrendiğimde yıkılmıştım. Hala tüylerim ürperir. Kendi sesinden de dinlerim bu şiiri. Uzun zamandır bakmamıştım. Güzel bir içerikti, elinize sağlık. 👏🏼👏🏼👏🏼
Kenan Birkan
2022-06-24T23:31:23+03:00Güzel bir içerik, tebrik ederim, elinize sağlık. 👌🏽