Tozlanmış tüm anıların fazladır,

bir kırımlık ömrüne serilmiş

ve bir tutumluk aklına yer etmiş,

ayaklarının altından kazınan

bastığın rüyalarından fışkıran korkularına.

onlardır yol kenarlarında,

yaşadığını sandığın önceden adımlarınla,

vardım dediğin ve olduğun

donatılmış masaların çirkin uğultularında,

tuttuğun başını sancıyla

boğmak üzere hazır bekleyen suların tuzlarındadır.

emeklemelerinin çocuğu,

aşklarının körpesi,

tuttuğu sözleri bile unutur.