bu suskunluk niye, gerilmiş kerpetenler dudaklarımın üstünde.

bütün ağızlar aynı cümleyle açılıyor.

bu izah yorgunluğu niye

yasaklanmış şiirler, hala gömlek cebimde.

infaz edilmiş kelimeler sallanıyor taburelerde.


suskunluğum, dayandığım duvarın öz kardeşidir.

-ki ben, bunca yangınla dik durmayı duvarlardan öğrenmişimdir.

yutkunduğum kelimeler, tükürdüklerimden fazla

bunca bilirkişi arasında susmayı benimsedim

ah, dünya

bilenin hain, bilmeyenin alim olduğu devirdesin.


yağmurumuz kalmadı bu kış direnmek için

-aktivizm yürümektir yağmurların altında

ama camdan bakmaya müsaade ediyor devletimiz,

şimdi hangi kanalı açsam seyrek jazz ve blues

sağanak ölümler var radyolarda.

ve reçeteyle şiir yazılıyor

her akşam aç karna


haktan irticadır arayışın, dağınık kalmış yarının

ve kimse tutmaz elinden, kirlidir

kirlidir kazancı yokuşu

kirlidir karanfiller avucunda

sesteş teller titrer aynı ağızdan

titrer koltuklar, vuku bulur korku

-bozar mı sandın acılar, pankartıdır


bu kir, benim gözümde ferdir

gözlerine renk verecek.

tırmalar kulağını yan mahallendeki sancı

bebeğin açlığıdır, devrime yön verecek

ve babadır, pazar günleri rüya görme hakkı vardır

-ütopya değil, proletarya, bağır!

buna en çok

kırılan zincirler sevinecek!