Yönümü bulamıyorum, yardım edin!

Çığ gibi bir sis sarkıyor omuzlarımdan, tutun!

Yanaklarıma yerleşmiş şimdi utancın kızıl gözleri

Unutun beni, sabah olmadan daha, unutun!


Beni aynalardan sorun, başkası bilmez beni

Varlığım tutunuyor onların parmak uçlarına, sıkıca.

Hangi rengi hangi ahlaksızlıktan almışım kime ne

Ve ölmenin kararı ölümlülerde değil mi ayrıca?


Aklımı tutamıyorum işte, vertigo ve durmuş dünya

Çünkü sıfırlamış birbirini iki muktedir çember.

Üşüyorum, bir sahra karanlığı sanki, örtün üstümü!

Üşüyorum, göğsümde bir buz kalıbı, ölmekten beter.


Dayanamıyorum ey insanlar, duyun beni!

Sızıyor arsız bir vazgeçiş ruhumun arka bahçesinden.

Gidiyorum gündelik takvim yaprakları gibi

O kadar içinde hayatın, o kadar yaşamayı bilmeden.