Bir deniz anası kıyılara yaslanıyor


Kocaman ağaçlar örtüyor dünyayı

Dönen başımdan yukarı bir zehir ve yanık

Şehri öldürmekle tehdit ediyor

Düşünmüyorlar,

Beni kendime mecbur ettikçe insanlara,

Ağlamamak ve sığınmak için kuşlara

Ellerimi gösteriyorum.

Anlasınlar.


Anlasınlar ben vitrinde toz,

Kalabalık gecede yoz,

Bir ağız ve iki göz

Değilim, anlasınlar.


İtiliyor denize, küstürüyorlar.


Yaslanıp yıldızlar gibi karanlığa

Işıklar savurup tüketiyorum sabaha kadar

Tiksinen saatleri eritiyorum

Yüzlerine gülüyorum ve

Bir tebessümü koparıp alamıyorum.

Çıkarıp üstümü başımı düşmeklerden aşağı

Eyvah diyorum, ben değilmişim.


Sokakları sokak ederken çocuklar

Şehirleri şehir edip güzel kadınlar

Beni çekip bir seyirlik vakte

Gövdemden iyilik içiyorlar neden?


Değişirim evet

Alıp zamanı giderim evet

Ölmez de kalırım, yine gitmiş sayılırım

Durup kovuşturdukça anlamaz olanı

İçime sinmişliğine aldanırım


Ve kalabalık hayaller kurarım kendimden büyük

Yürüdükçe soğuklaşan

Tek başına bırakan her neyse

Benim yüzümde gözlerim azıyor

Yine de yaşam serin, sesi çatlayan bir koridor

Ve açmadığım kapıda nihayet yazıyor.


Baş aşağı, baş aşağı, düşmek mi bu?


Yok şikayetim açılan yaralara

Ama merakım yitiyor.



Çizim: Sezin Hasgüler