Gözlerinde bozkırlar çürüyor sevgilim

Gözlerin bir kervanı korkuyla besliyor

Eski sabanların sendelettiği kalbim

Beni yaban bir ısrarla yoğuruyor

Yüzümden ağır küfürler serip yatağına

Karışmak istiyorum bir hasatın külüne

İçime yuvalanmış olan isyan

Beni sarp, beni adem kılan yola sürüyor

Çatlaklarından buğu saçan gözlerin

Eksiltiyor ihtimalleri yol ayrımında

Kardeş kesiliyor karın hizamda şüphe


Sesinde ırmaklar tasalanıyor sevgilim

Sesin bakire harfler çalıyor kulaklarıma

Ertelenen bir okşayışla anıyor bestekarı

Adını kaba tülbentlere sarıyorum sonra

Beni korku ve telaşla yontan

Beni zamanda sürekli kılan sesine

Taze gelinler ve çileler sürünce

Bölünüyor en kızıl yerinden bir günah


Yüzünde meydanlar serpiliyor sevgilim

Yüzün öz bir savaş doğuruyor kucağıma

Kundaklanan ve gerilla sözlerle yetişen

Bir ölüm uyuyor şimdi kadife koynunda

Bilenmiş taşı gediğine koyunca sapan

Yarıklarına sızınca barut kokan namlu

Beni, havanla dövülen bir piyadeyi

Bahar kokusuyla uğurluyorsun savaşa

Bilmezken tadını bir güvenin

Sabır ve matem sofraları düşlüyor

Ve utanıyorsun payıma düşen yaradan


Sevdiğim şüphe, şüphe bir günah

Ses ve yara sevgilimin ardından

Ve sonra yaratan