Kursağımda duran hevesleri öpüyor sinsice,
sol göğsüme iliştiriyor başını,
o an ilmek ilmek örüyorum sabah gürültüsünü,
sakallarıma bulaşan bira ve sigara kokusu,
pürüzlü tenim ve çalkalanmış zihnimle esas duruşta bekliyorum,
annesinin sesini ilk defa duyan bir bebek ya da geçen gece biraz hırpalanmış bir eğilim gibi uykuya dalıyor yalanlar,
biliyorum yolu yok hapsetmenin bir anıyı,
barışmanın yolu yok
ya da yeniden savaşmanın,
sevişmenin bir yatak ya da bir halıda,
yine de elleri yeni ibadetler öngörürcesine korkusuz ve erdemli,
medeniyetin yönelttiği her sorudan sıyırmış ilkelliğini,
beti benzi atmamış bir lütuf gibi yanımda uzanıyor vücudu,
ben kanını henüz alkolden arındıramamış saflığının kalıntılarını inatla taşıyan halimle pasif direnişlere yelteniyorum,
buna rağmen yanlış kurulmuş bir saatten öteye geçemiyor öpüşmelerimiz.