Yaşar Kemal’in asıl adı Kemal Sadık Gökçeli’dir. İlk şiirlerini 1939 yılında çeşitli gazete ve dergilerde yayımlayarak edebiyat alanında eserler vermiştir. 1943 yılında ilk kitabını yayımlamış, sonrasında da Yaşar Kemal imzasını alarak diğer eserlerini yazmıştır. Bu süreçte Abidin Dino ile kurduğu arkadaşlık ilişkisi, eserlerini de etkilemiş ve arkadaşlıkları sanatına da yansımıştır. Ağrıdağı Efsanesi adlı eseri de Abidin Dino’nun çizerliğini konuşturduğu için önemli bir değer taşımaktadır. Eserin konusu ise geleneklerini Mahmut Han'a karşı savunan Ahmet ile Gülbahar arasındaki efsanevi aşktır. Esere adını da veren Ağrıdağı’da çokça betimlenir, dağın yamacındaki Küp Gölü’de aynı şekilde eserde büyük önem taşıyan çevre unsurlarındandır. Eser aynı zamanda dağın etrafında yaşamakta olan halkın gündelik konuşma dilini ve yaşayış biçimlerini de gözleme dayalı yansıtır. Ve Mahmut Han’a yani otoriteye karşı boyun eğmeyen bir başkaldırıyı da başta Ahmet ve diğer karakterlerin üzerinden konuya dahil etmesi eserin bir başka önemli unsurudur.
1. Romanın Özeti
Roman, Ahmet'in kapısına gelen at ile başlıyor. Yüz yaşındaki Sofi'nin böylesine heybetli muhteşem atın, Ahmet'in kapısında ne aradığını sorgularken, Ahmet’in de bu attan haberi olmayarak bir şaşkınlık alır ortalığı. Üç kere atı alır uzağa bırakırlar ancak at yine aynı kapıya gelir. Geleneğe göre at kimin kapısına geldiyse artık ona aittir. O kişiye bir armağandır. Ahmet canı pahasına olursa olsun, kellesi gidecek olsa bile atı sahiplenir. Bir süre sonra gerçek sahibinin Mahmut Han olduğu öğrenilir. Padişah geleneğe karşı çıkarak atını geri istese de Ahmet vermez, çare olarak oradan atını alır ve uzaklaşır. Mahmut Han atını almaya geldiğinde halktan kimseyi göremez sadece Sofi kalmıştır, adamın yaşlı olmasını umursamadan onu zindana kapatır. Han’ın kızı Gülbahar bu sürede adama gizlice yemek getirir, kaval çalmasını dinler ve iletişimleri gittikçe güçlenir. Bu esnada Ahmet’i kandırarak getirirler, gelince Sofi’yi çıkaracağını düşünür ama Han aksini yapar ve Ahmet’i de zindana atar, artık atın gelmiş olması on bir şey ifade etmez, sözünü dinlemeyenlere karşı öfke doludur. Kimse bu işe ses çıkaramaz, korkar. Bu süre içerisinde Han'ın kızı Gülbahar ile Ahmet'in sevdalanması gerçekleşir. Memo'da güzeller güzeli Gülbahar'a kendini bildi bileli sevdalıdır. Ahmet’in ölüm fermanı verilince Gülbahar dayanamaz ve Memo’dan yardım ister. Ne isterse istesin yapacağını yeter ki Ahmet’i kaçırmasına yardım etmesini ister. Memo gün geçtikçe aşkından eriyip gider. Sonunda Gülbahar’ın bir tutam saçı karşılığında Ahmet’i kurtarır. Her türlü öleceğini bilerek yüksek bir yerden kendini aşağı bırakır, yumruğu içinde sımsıkı tuttuğu saç ile oracıkta ölür. Ahmet bir süre sonra zindana düşen Gülbahar için halk ile birlikte gelir. Büyük bir ayaklanma ile kızı alırlar. Han ne yapacağını düşünürken vezirinin aklına bir fikir düşer: Ahmet, Ağrı Dağı’na çıkıp, bunu doruğunda bir ateş yakarak kanıtlarsa, Gülbahar sorgusuz sualsiz onun olacaktır. Hoşap Kalesi Beyi’ne derhal haber yollanır. Ahmet bunu kabul eder ve üç gün süren bu olayın sonundan dağlılar sevinçle kızı da alıp giderler. Artık mutlu olmaları gerekirken Ahmet üzgündür. Gülbahar ne olduğunu sorar ve konu Memo’dur. Ahmet ne karşılığında zindandan çıktığını düşünür ve içine giren şüpheden kurtulamaz. Gülbahar açıklamak istese de bir faydası olmaz kargaşa içinde Ahmet, eserin başında tasvir edilen Küp Göl’üne doğru gider ve gözden kaybolur. Arkasında kalan Gülbahar’ın çığlık sesleri yıllar boyu orada duyulur, kaval sesi bu efsanevi aşka eşlik eder.
2. Romanda Mitolojik Hayvan Olan At
Yaşar Kemal, eserlerinde sık sık mitolojik hayvanlara, fantastik öğelere başvurur. At da bunlardan birisi olarak Ağrıdağı Efsanesi’nde mihenk taşıdır. Eser ilk olarak Ahmet’in kapısına gelen, uzaklaştırılsa da gitmeyen at ile başlar ve bunun çevresinde gelişir. “Türk, Moğol ve Altay folklorunda kutlu bir hayvan sayılan at günlük yaşantıda da insanların en büyük yardımcısıdır. Göçebe toplumlar olan bu kültürlerde at tarlaların sürülmesinde kullanılır, konar-göçerlerin evini barkını taşımasında yük hayvanı, savaşlarda en hızlı ve güçlü ulaşım arcıdır. On iki hayvanlı Türk takviminde yedinci yıl “At” yılıdır. Bu kadar işlevsel bir varlık olan atın Türk masal, hikâye ve destanlarına bolca yansıması olağandır. Bilindiği gibi Türk destan ve efsanelerinde sık görülen olağanüstü özellikleri haiz olan atlar şunlardır: Yılmaya: Kanatlı at, Tulpar: Uçan at, Kilin: Boynuzlu at, Ciren: Konuşan at, Burşun: İkiz atlar” (Sevinçer, 2022: 82.)
Yalnız Türk kültüründe değil, Yunan mitolojisinde de Pegasus ve Airon olarak bilinen efsanevi atlar eserlere konu edinmiştir. Tanrılara, ilahi bir değer olarak sunulan veya öte alemlerle irtibatı olan fantastik sıfatlar yüklenir. Yaşar Kemal da diğer İnce Memed gibi eserlerinde de at motifini sıklıkla kullanarak kendi jargonuna dahil etmiştir. Bu eserde de kurgunun başlangıcında atın olması, Ahmet ile Gülbahar’ın tanışmasında, Han’ın atını almaya gelmesi ve Ahmet’in vermeyerek halk ile bir isyan çıkarması, merkezi güce bir eleştiri olarak büyük önem taşımaktadır.
3. Değerlendirme ve Sonuç
Eserde “Ağrıdağı, Küp Gölü, kaval sesi, ak bir kuş, kara bir at gölgesi, yalınkılıç” gibi unsurlar her ne kadar mitik gibi anlatılsa da Ağrıdağı’da Küp Gölü’de gerçektir. Eser aynı zamanda Yaşar Kemal’den de izler taşır. Bayezid, eskiden Van’a bağlı bir vilayettir. Yaşar Kemal’in ailesi de Van gölüne yakın bugün Ünseli olarak geçen köyden 1. Dünya Savaşı sırasında Osmaniye’ye göç etmiş bir ailedir. Roman her ne kadar bir aşk hikâyesini konu alsa da Osmanlı ve halk arasındaki fark Gülbahar ve kardeşlerinin giyimi ve Mahmud Han’ın zorbalığı üzerinden okuyucuya aktarılır. Romanda aşk dışında Türklerdeki at kültürü, halk hikâyesi ve masal unsurları gibi birçok unsurlarla karşılaşılır. Yazar, Ağrıdağı’nı, öfkesini ve dağın etrafındaki yerlerin sözcüklerle haritası çıkartır. Roman her ne kadar bir kurgu etrafında birleşip oluşturulsa da mekânlar ve Mahmud Han karakterini gerçek yaşamdan alınmış ve romanın kurmaca dünyasına realist çizgilerle yerleştirmiş olarak okunabilir. Yazar bu eserini kurmaca ile gerçeği harmanlayarak okur ile buluşturur.
KAYNAKÇA
KEMAL, Y. (2022). Ağrı Dağı Efsanesi. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
SEVİNÇER,M. (2022). Yaşar Kemal’in Romanlarında Mitolojik ve Fantastik Unsurlar. Ulusal Tez Merkezi. Yüksek Lisans Tezi. Sayfa Aralığı 1-178.
Selin Özdere
2023-07-10T11:46:49+03:00Teşekkürler, güzel bir roman
Mısra Ergök
2023-07-10T11:41:10+03:00İyi içerik. :) Bunu okumamıştım ama Yaşar Kemal'i severim. Kalemine sağlık. :)