Kırık bir aynada büyüttüm gölgemi
Yaralarını sardım birkaç filiz sızdı çatlaklarından
Güneş kavrulunca tepemizde
Bir rüzgar tuttum kendime gizi hâla içimde
Üşüdüm sonra biraz
Bir avuç toprak çektim üstüme
Kokusu hâla avuçlarımda
Tırnaklarımın arasında solucanlar yeşerdi
Sırtından oydum bir ağacı
Sakladım gölgemi basmasınlar diye üstüne
Bir ormancı tuttum korusun diye
İlk o kesti ağacımı
Ne gölgem kaldı ne filizlerim
Bir kırık aynada yitirdim kendimi
Kanım kurudu bir kuyuda
Tifolu çocukların miğdesinde fermante oldum
Bir kış günüydü silkeledim dünyayı yakasından tutup
Düştüm üstünden, savruldum
Bir siyah boşlukta yitirdim kendimi.