Upuzun bir yol koştun, nefes nefese.

Sessizlikten bir karanlık çıkardın.

Aydınlığın ışıltısını g'öremediğinde,

Ellerinin bomboşluğunu hissettiğinde,

Hüznün kokusunu tâ uzaklardan aldığında,

Aynalara baktığın her vakit ağladığında,

Kalbinin dengesini aklınla bulamadığında,

Anlıyorsun, zamânın ânı yorduğunu...

Bakmaya kıyamadığın hayâllerin tek tek suya düştüğünü.

Gülümseyen çiçeklerin usul usul solduğunu.

Ümitlerin çâresizce boynunu büktüğünü.

Yorgunun dili, mühürlüdür lâkin gözleri saydam.