Yadırgama beni
Uzak ahbabınım senin
Akşama kavuşmam sanmıştım
Kimi sevsem, kimi öpsem bir tauna tutuldu
Ağaçlar dallarını döktü ürkünden ve
Bir yürek iliştirdiler yeleğimin cebine
Sancıdan uyan dedim toprak damın gelini
Uyan, alıma boyan
Sırrımın üstü açılıyor kırılan rüzgardan
Beni duymadılar can acısı mıydı?
Şehirli savı çektiler üstümden yukarı
Anlamsızdı, dil bilmezlikti
Yoruldum yordamında vaktime acıdılar
Dervişler tövbedeydi anladım
Sürmediler ellerini, onlarınki çile
Benimki kömürde yanmaz bile
Düşemedim dergah hasrı çıplak
Yazığı taşlı mürşidin dizine
Yadırgama beni
Bir merhem eyle dökülen toprağımı
İsterim ateşin sarısından isterim
İsterim tavımda uyanayım ay şavkına
Yetişeyim, yettireyim azığımı yarına
Anlayayım bir gizin peşinde yorulmaktan
Neydi ölümü uykuya benzeten kemik köprüsü?
Yahut bu kana sürülmez,
Bu hamuşa çeken yürek örtüsü
Hangi duvarın ardında işlendi?
Sana bir selam getiremedim
Yoluma çıkan aç böceklerden,
Koynumu kirleten kara kucaklardan,
Oradan, o zamanı yaşamaz, uslanmaz ağyardan
Bir fırsat geçiremedim hora gitme
Ve görme dudaklarımı ki
Kuru mezarlar gördüm tepe ortalarında
Kıymetsiz, anılmamış ölümler
Bana aklımı tenha tutacak bir ciddiyet verdiler
Hırsızlar geldiler izimden
Ölürüm diye beklediler yeleğimi almak için
İnadımdan mı bilmem canıma yanayım
Ölmedim ölümü düşünmekten
Beyaz gerdanlı güzeller andım
Kırmızı gözlerine hançerler,
Savruldukça fırtınasına takılan güzeller ellerinde
Ter kabzeler siyah ve parlak
Bağrımı menzillediler de ölüm,
Bana bir şehrin kucağında isnad edilmiş olur
Olur ağladıkça çamura çeken yüzümden
Kıyıp kıyı yolum bundandır
Kem koyup kaçtım düşümdeki yerimden.
Büyük şehirlerin koynundan geldim sana
Yetmiş ölüm avcundan hasta
Yetmiş cerahtan kan sızmışı
Döküldüm bulanık, haram su gibi önüne bak
Yadırgama beni
Bana bir yatak ser ola ki düşerim
Ahbabınım senin
Çıkar omzumdaki hançeri
Fotoğraf: Semi
Server Fethi
2022-05-22T14:05:10+03:00Çok iyi şiir.