Derinlere doğru
(0 yorum)Hayatımızın yarısından çoğu yeni şeyleri tanımakla geçiyorken aklımız hep tanıyamadıklarımızda kalıyor. Bir hissi, bir insanı, bazen de birden fazla şeyi aynı anda. Tanıdığımızı sandığımız şeyleri tekrar tekrar tanıyarak geçirdiğimiz zamanın haddi hesabı yok. Yapmam dediğimiz şeyi yaparak, yapmaz dediğiniz şeylerin yapıldığını görerek geçirdiğimiz bu ömür bize altın tepside sunulan kirli kaşıktan farksız. Onca karmaşıklığın içinde kaybolurken en çok da kendimizi arıyoruz. Yabancıların arasında kendini aramak kadar acımasız ne vardır ki hayatta?
….ve sonra o karmaşık yabancıların arasında kendini buluyorsun. Başka bir bedende, başka duygularda ama aynı sen olan biriyle karşılaşıyorsun. Daha doğrusu sanıyorsun. Anlaşılacağının verdiği mutlulukla bu sanma duygusunu atıyorsun bir kenara. Mantık seni terk ediyor tıpkı herkes gibi. Sana kalan sadece duygusal boşlukta çırpınmak oluyor. Ne kadar çırpınsan da nafile…