Varoluş

Bizimkisi varoluşun varoluş meselesi "
Yüzyıllardır süregelen ve gelmekte olan bir gerçekle tüm dünya karşı karşıya ; Ortadoğu...
Ortadoğu denilince akla etnik kökenler işgaller savaşlar soykırımlar kayıplar gelirken bir yanda da ulusal birliğini sağlamamis , hakları elinden alınmış , zulme maruz kalan , demokrasiye aç bir halk... Çeşitlilik hem cazibe hem lanettir. Gerek ırksal gerek inanç gerek mezhepsel ! Bu zenginliklerinle yaşamaktan ziyade yok etmeyi tercih etmişler . Nüfusun büyük çoğunluğu iltica etmeye başlamış lakin bu süreçte çoğu can veriyor ya da kadınları ganimet olarak görülüp insanlık dışı muameleye maruz kalıyorlar... Savaştan kaçıp esir hayatına teslim oluyorlar. Bu da sığınmacı krizine yol açmaktadır. Mülteci hukukunun uygulanmasını talep etmeliyiz. Mültecileri sömürmek, ucuz iş gücüne sahip olup çokça para kazanıp minnet eyletmek insanı değildir. Sığınmacı krizinin sorumlusu ne mültecilerdir ne de halk... Yanlış politikalar kaos yaratır... Unutmayın ki demokrasi dünyanın en nadide çiçeğidir...