gördüğün tüm kaygıları unut
ruhun ekmek arası çırpınışları.
gün doğumunda silinen yakamozu,
izleyen kimse kalmadı
belki hiç yoktu
bilinmez.
belediyenin...
iki gün kaldı ve ben Rusça bilmiyorum
Paris'te yaşasam kendimi öldürürdüm
burda olmam da engel değil
aklıma bildiğim bir plaka geliyor
bir de sokaktaki a...
yazmayı unutmuş bir zihnin acıları
kırbaçla süslenir hayal güçlerinde
günlerin birinde
sen
zümrüt yeşilinin çok çirkin bir tonu
duvarlar boyadın, hoşs...
kırmızı papatyalarla süslenirdi sirk çocukları,
takunyaları ahşaptan bozma
ağaçkurusu basmış evlerden
bulutların gölgesi düşmeden evvel.
bir çadır vardı,...
göz bebeklerinden fışkırdı ilk kan
geceye hiç ihtiyaç duymamıştı bunca
rastgele bir çiçek isminin arkasında
saklamadı kurşun kalemini
yeterince sürreal b...
bak bir kara vapur
nesli tükenmiş şüphesiz
ve olağan absürdizme kafa tutuyor
bin güverteli kuyularda bilmez bitmek
bir yol-culuk
çocukların oynadığı bir...
nereye gitti o muhtelif martılar
mevsimlerden ayrılmayan
tek
şey -ve ay ve-
bu, zihnimde
içimde hâlâ bir tiyatro eseri
yüksek oktav, düşük oktanlı.
ha...
Çıkılmıyor zamanın içinden bir kez daha
Zihnimde onca keder ve yasaklar var
Şiirimi adayamam, çünkü korkuyorum
Zamir dahi belirtemiyorum uzun totemlere
İ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok