Reşat Kızılgök

Sırf iş olsun diye rüzgârı yakacağım

21. yüzyıl rüzgârı diyeceğim adına

Elimi kalbime koyacağım

Herkes ne demek istediğimi anlayacak

Çekici göğsüme bastı...

İskender Hocam,

Sana ilk defa yazıyorum. Sana niye yazıyorum bilmiyorum, bir kitabında biz Rimbaudlara mektup yazmalarını salık vermiştin, "bana da yaz" ...

olduğum yere sarmaşık gibi tutunmuşum 

merhametimi alsam dışarı vursam

dağlar dağılıverir mi acaba

Peki hepimiz aynı anda denesek?

aynaya bakıyorum

yumu...

nehir sakinliğinde yürüyor adamın biri

düşünce hızında.

yürüdükçe şehre dönüşüyor gibi

gölgesiz bir kadın

5 dakika önce yüzü düşmüş.

hislerini tam 17 yı...

1

Ağaçlar toprağa tersten tuttunmuş.

Japon malı duyarsızlıkların / Alman esintili modernist rüzgarların simgesi,

bu dünyanın göçe meyilli, göbekli sakinle...

Dağ başında

kentin hazin türküsü

balık kokulu teyzeler tarafından farklı farklı açılardan söylenmekte.

Güneş değmiş göğsüme

bohçamda, biriktirdiğim buz k...

Güz sıkıntısı diye bağırma demiştim sana

Duyacaklar

Yağmurlar dökülür şimdi arsız çiçeklerin koynuna

Bir rüzgar gülü döner

(ömrüm döner durur)

Havada pe...

Anlatacak pek bir şeyim yok. 

Boşluğumu boşluğuma çarparak büyütüyorum o şık kurbağayı

Gözlerim birçok şeyin katili

Hissediyorum

göğsümde koşturan korkun...

Kaynayan trompet sesini burnumdan içeri çektim

sabahın körü kırk melodi ağırlığında

göğsümde çarpıyordu.

Sestim.

Rüzgarın yumuşaklığı kuşları alacalandır...

Büyüttüğüm günyarısı çiçeklerini içimdeki çocuklar çiğnemişti.

Kaç çocuk sığarsa bir bedene, o kadarını sakladım dalgalarımda

Köpüklü mısralar gibi büyüdü ...