adalet diye bir şey yoktur. adaletin herhangi bir şekilde, herhangi bir zamanda var olabileceğine halen ihtimal veren ve bu ihtimale rağmen var olmadığı için...
insan budur işte: kendi zavallı varlığını, attığı her adımda ve içine girdiği her ortamda hissettirdiği mide bulandırıcı kokuyu, samimiyetsizce gülerken sins...
insan, ancak geriye dönüp yaşamı anlamaya çalıştığından, kendisini o noktaya getiren sonsuz olasılığı ve değerli olduğunu düşündüğü kilometre taşlarını mutla...
meselelerin kökenine indiğinizde, irdelemenizi ileri aşamalara taşıdığınızda onların kum taneleri gibi parmaklarınızın arasından kayıp gittiğini hissedersini...
hayatımı, onu anlama yolunda kullanabileceğim bütün yöntemleri en uç noktasına kadar keşfedip ustalaşmakla, her birinin diğerleriyle eşit yetersizlikte olduğ...
ey ölümün asla ulaşamayacağı kıyılarda dertsiz tasasız yaşadığını zanneden zavallılar! ey en samimi, en gerçek duygularını soğuk mezarının derinlerindeki böc...
bu yalnızca bir şarkı değil. bu bir dua, bu bir yalvarış.
bu tüm umutlarını birer birer yitirmiş birinin eline geçen en ufak ışığa tutunma çabasındaki acizl...
Sıkıcı hayatınıza katlanmaya çalışırken bir anda çıkagelen davetsiz misafir: aşk.
midenizde kelebekler uçuşur ve yaşam enerjisiyle dolup taşarsınız.
dans e...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok