Hanne Nur Gökcan

Karmaşık güzel Avrupa,

Kalbimi kaptırdım bir vapura,

Çılgınlığa gidiyorum.

Aşk çılgınlığına! Coşkunluğa! Rüzgâra!

Güzel Avrupa seni terk ediyorum,

B...

Değiş danteli,

Üçe kadar sayıyorum.

Mavi bir böcekten uçurumlar bam teli,

Hasbelkader ukalayım uçkurum var.

Rüyalarımda bir odasın,

Renkli renkli kaburg...

Ucuz parıltılı elbisesi,

O simli ışık...

Kesik kesik düşüyor bölük pörçük bedenime.

Kafam... Kendine has şakalar yapma peşinde,

Kanım düşüyor, ben bir el...

Hislerimi kaçırıyorum,

Yoğun bulamaçlar halinde dağılıyor havaya,

Huzursuzluk.

Böyle giderse fazla dayanamayacak dünya,

Olay bulutsuzluk.

Yağsa ve ...

Kitabın hayatla muaşakası,

Kötü bir eşek şakası.

Bana göre komik olabilir ölümün her tonu

Ne derse desin başkaları.

Yeni aldığım henüz tecrübesiz olan he...

Ben kötü, günahkar, yanlış ya da çirkin değilim,

Her sabah aynadan fışkırıyor güzelliğim,

Kesemiyorum çıktığı kaynağı,

Öyle ki bazen güzelliğim gözlerimi ...

Gövdesinde zamanın son bulduğu açmaz;

Aşk her zaman bir sevgiliye ihtiyaç duymaz.

Kokusu silinmiş bir divan örtüsü, hacı yatmaz,

Kirli sehpalarda küllenen...

Bir lisân iskeleti,

Bir insân, iskele ve et.

Biz bu kıyıdan kokarız,

Siz uzak diyârlardan.

Dökülür dudaklardan denize,

Ölümün tatlı kreması.

Çözülür di...

Küçük kulakları açık,

Sisli bir baygınlık,

Ellerinden kayıp gidiyor erkeğimin,

Oltayı titretiyor balık.

Boylu boyunca önüme seriliyor etin:

Bir kız vard...

Sokaklar ışıklanır, biz ruhlulara özenerek.

Benim boynum bir atlasıdır,

Koyu kırmızı ruj izlerinin.



Bir kız çocuğu süzülür karanlıkta,

Işıklar ara...