I. Encam-ı ser-encam
Yüzümü dön, seçemiyorum
Kaldırıyorum örtüsünü ölü zehirlerin
Bir aksin peşinde yitirdiğim sevgiler,
Kurşun karası geceler geliyor di...
Kar üstünde
Hörgücünde kan
taşıyan de^^eyim ben
Ağırım kendime
Ah bir bilsen
Yüreğim ağzımda
Dilimde diken
Sırtımda büklüm
Sorma neden bu eğrilik
...
Çayırda ki papatya gibi savunmasızsın..
İçinde Koparılma korkusu ansızın..
Yoruldun bu belirsizlikten..
Gibi değil artık, var olmalısın..
Gözlerine bakıp...
İnsan olmak elmayı yemektir, batmaktır, bulanmaktır. Ruh yiğittir kamçı düşünmek. Çocukların neden daha mutlu olduğunu hiç düşündünüz mü? Kırmızıda kanı, oyu...
Geçmişin verdiği hasar bünyesine
Etki etmiş kalbine, geleceğine
Güçlü gibi görünse de ben gördüm
Çıkmaz sokaktasın..
Öfkelisin, intikam aldın geçmişinden...
Akşam güneşi bir deniz kokusu
Saçlarının arasında dolanan meltem rüzgarı
Pembe elbise ne de yakışırmış
O kum tanesi gözlerine
Güneş bugünlük doymuş güzel...
Dökülemez içindekiler bazen,
Bir istifra ile atamazsın kafandakileri.
Laftan anlamaz zihnin
Düşünen de kendisidir, söyleten de aksini.
Gerçek bir el yokt...
Keder çürütür insanın ruhunu. Bir elin yokluğu, hiçliğinden daha çok acı verebilir. Dost olmak çok adım ama düşmanlık için bir adım yeter... Ölümlüyüz ama pe...
Yağmurlu günleri severim. Sokak lambasından yağmurun yağmasını izlemek bana dingin hissettirir kendimi. Hayatın tüm koşturmacası ve gerginliğini bir kenara b...
İnanmazsın, aklımdaki her şeyi çöpe attım bugün. Beni bugüne getiren bazı şeyleri tuttum attım çöpe. Beni yoran ve üzen her şeyi ateşe verdim sanki. Külleri ...
l.
Tutamadığım ellerinden öpüyorum
ne yabancı gelir ellerin
dudaklarıma yakışmaz olmuş
sakallarım batar olmuş yanaklarına
özür dilerim ahbap!
arayı epe...
l.
Sancılı bir kabusun ardından
Gözlerimi Mikail’in öfkesiyle açtım
Üzerimdeki kabusu bertaraf edip
Asıl kabusa ilk adımda yalpaladım
Odamın sükunetini...
l.
Mesela eylem değil yürekmiş elzem olan
Soğuk namluyu damağımda hissedince anladım
Agah bir edayla haykırıyorum
Gökyüzünün mavisine
Rüzgarın çağlayış...
Hayasız bir ateşin içinde kavrulurken ruhum yaşadıklarım bu dünyanın başka bir gezegeninin cehennemini andırırcasına harlıydı.
Ateşin gölgesi olmazmış ondan...
Bu belki artık bir isyandır kendime bilemem
Mesela sineklerin tanrısı ve benim tanrım nasıl bir olabilir ikilemleri taksim ediyor benliğime
Sanırım kafayı ...
Artık eskisi gibi her hafta sonu birileri ile dışarı çıkmak istemiyorum. Beni yoran ilişkiler, yeni tanışmalar, yeni yüzler aramıyorum. Eski dostlukların da ...
Dokuz yaşındayım, yıl 1961…Annem benim doğum günüm için pasta yapmış. İlk defa o zaman mum üfleyip bir dilek tuttum. Dileğim de şu; o sıralar Yuri Gagarin uz...
Uçuyorum...
Ama bir kafesteyim.
Beni dışarıya salıyorlar uç diye,
Niye, niye, özgürlük nerede?
Niye, niye yağmur üstümüzde?
Sen
Şimdilerde bir ten değilsin
Bir sesin yok
Bir elin yok
Gözlerin yok, yakan gözlerimi
Nefesin yok ruhumu ele geçiren.
Beş asır oldu sevgilim
Yüzün
...
nereden başlanmalı bilmem
lavanta kokuları içinde
Söyleyecek çok söz var
Cam kırıkları ile dolu ağzım
Günler saydım, haftalara döndüm
Teker teker yutmak...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok