Tutundum
Kalbine tutunmak bir kelebeğin kanatlarına tutunmak kadar imkansızdı oysa
Geçiciydi o anın büyüsü
Yine de kapıldım rüzgarına
Yarın beni o zama...
Bu aleti oğlunun kaval kemiğinden yapan avcı,
Yer yuvarda yaşamış en inatçı adamdı.
Bazen işten kaytarsa dul hamamına yatardı.
Flütü soyarken dişlerini ku...
kimin iyi kimin kötü olacağını bilmediğin,
dünyanın ayaküstü oyunlarındayız yine,
kimsenin güleryüzüne yenilemeyeceğin,
kimsenin acelesine düşmeyeceğin,
...
Bir mum yaktım masamın başında
Yansıdı eşyalarımın gölgesi duvarlara
Benim gölgem yoktu
Ben yoktum
Oturdum yazdım
Oturdum ağladım
Oturdum düşündüm
...
Sorgulayın etrafı
Nerde nefes alıyorsunuz
Çiçekler sarılı beyazlı iken
Laleler kırmızılı iken
Yemyeşil ovalar
Yakınımızda
Bir yerde
Artık olağanım hâline gelen bulanıklık içerisinde oturuyorken
Bugünün tarihine takılıyor gözlerim
Öyle takvim falan yok evimin duvarlarında, masamın kenarı...
İçin bomboş kalıncaya dek,
Sokakları koşacak,
Çocuklara gülümserler saçacak,
Dünya yaşanılacak bir yer gibi davranacaksın.
İçin bomboş kalıncaya dek,
K...
Günlerden Salı, vakitlerden ikindi. Öfke ile topuklarını ezmek pek adeti olmasa da, öfke ile topuklarını ezerek sokağın başından içeri girdi Servet Efendi. D...
Dünyanın en uzak yerinden yazıyorum sana sevgilim.
Değmemiş avuçlarımıza düşen ateş önce hasta etti bizi,
Sonrasındaysa veremli ciğerlerimizi emanet ettik ...
Baharların getirdiği kırmızı gül tohumları
Ekilir varlığın süslerse rüyaları
Ben bugün açmamış, ekilmiş
Kırmızı gülüm hiç sevilmemiş
Beklermiş açacağı g...
bir lamba olmalı sokağınızda
taşların üstünde eksik bir şarkı
her gece bir deniz dolusu rüzgâr
başlayıp bitmeli camlarınızda
birinin taşların üstünde aşk...
Unuttum yüzünü, gülüşünü, kızışını
Unuttum zaten hiç duymadığım sesini
Şimdi sadece çerçevemde eski bir fotoğraf
Acının mutlak gerçeği gibi karşımda
Karş...
Aramızdaki varlık birkaç yılın kiri
Yaşım senden genç değil ama senden diri
Aklımın almadığı bir efsun var özünde
Sen, ruhumun ışığından daha yakın biri
...
Güneş vardı göğümüze, aşlandım
Doğruları doğurunca taşlandım
Taşlayanlar arzumu körükledi
Taş yedikçe, bir yaş daha yaşlandım
Bilmem hangi gönüllerce düş...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok