Evvel zaman nazarımda husûr bakış,
Yüzümde bir keder, derin ve girizgâh.
Kalbimde mahrumiyetin ince bir nakış;
Karanlık güzâr, içimi delen bir yâh.
Gecen...
Doğru ile yanlış arasındaki farkı göremeden atlamaya çalışmak, ama en soğuk ve keskin zemine düştüğünde anlıyorsun ziyan tefekkürlerinin ne denli anlamsız ol...
Kelimeler vardı, efendim. Kelimeler...
Bana beni, sizi sizi anlatan kelimeler vardı.
Elimizden avucumuzdan teker teker birer tespih tanesi gibi kopup kayı...
Dayanamıyorum,
Ağlamaktan şişen gözlerimin baş ağrısına dayanamıyorum.
Ağrılarla, sızılarla beraber yol yürüyorum.
Bu ağrılardan habersiz herkesin nasihat...
Kalksam, düşüyorum.
Unutmasam, unutuluyorum.
Kırmasam, kırılıyorum.
Sanki ben yapmadıkça, birileri her daim benim yerime yapacakmış gibi…
Ne olur yani il...
Size dünyanın en çaresiz resmini anlatacağım; bilakis çizmeye takatim yok!
Bir kız var.
Annesi zayıf, kabullenmiş; babası nefsini ilahlaştırmış bir evin i...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok