Öktem Gündoğan
@oktemg
Benim şiirim
Ağırbaşlı bir kederin aldırmazlık hali
Kursakta kalan sevincin çırpınışı
- Çırpınma ey sevinç!
Batıyorsun çırpındıkça -
Öktem Gündoğan
Ölürken çocuklarımı unuttum,
Küçük deniz kirpileriyle sabah
Denedim bütün sabahları.
*
Sana sürgünümün şarabını bıraktım al
Mumlarını güzelliğin ve ...
Kimdi o kedi, zamanın
eşyayı örseleyen korkusunda
eğerek kuşları yemlerine,
bana ve suçlarıma dolanan?
*
Gök kaçınca üzerimizden ve
yıldız dengi çözüld...
"Sen Fatoş olamazsın be! Olsan olsan o züppe Meral olursun.”
Sadri Alışık, Efkarlıyım Abiler filminde bu sözlerle sitem eder alaya alınan sevgisine. Tabii s...
Okumaktan en keyif aldığım yazın türü mektup. Buna bu eserle de tam emin oldum. Bir de bu mektuplar gerçek dostun yazdığı mektuplar olunca tadından yenmedi. ...
Tan kana minvalken Güneş'in şerri
Göze put kılmasıdır neşteri
Kör yalazın gaybıdır Aşk
Hazmının zoru ruhlara kesili
Ve bir bakışın doğurduğu her anda...
Bu dünya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
...
hazırlandın diyelim bir yolculuğa
"bu, yalnızlığa da olabilir" diyor birisi
dayanıklı mısın bakalım
silahın nedir
ilkin asfalt ve beton
bir bakarsın önü...
Röportaj: Ufuk Matara
(Galiba 2008)
Bu ay içinde Sel Yayıncılık’tan çıkan Gizli Kalmış Bir İstanbul Masalı, aslında 1991 yılında Haldun Taner Öykü Ödülü’nü...
herkes kendi ateşini başkasının cehenneminde sınar
kendi külünde söner bütün rüzgârlarına yazıldığın akşam
*
ateş tadında kum tadında kalarak
derinleştir...
İçimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Sadece durmak geliyor. Öylece durmak. Hiçbir şey yapmadan. Belki bir duvarı izlerim uzun uzun, belki halının desenlerini ...
Acı çeken bir insan bakıyor bana aynadan
Gül yüzüm solmuş
Baharı geri döndüren gülüşüm
Yüzümde donmuş
Karanlık öğle sonraları
Uzaklar daha uzak
Yakınla...
Birgün Tanrılar bizzat indiler yeryüzüne.
Sizin yarattıklarınızla uğraşmayacağız dediler, melekler ve şeytanlar.
Çünkü onlar ikisini de içinde besleyen ins...
gözler değil elleri kudurtan
etkiyanın da bir ismi* var
ateş ırsî
ve kan üç hardır daha kızıl şafaktan
bir iklimde üç devir
sonuncusunun yoğu hep kefend...
Bir ankesörlü telefonun kablosuyla mavi zülfüne dokuz düğüm attığında Muranchér, annesi ninnisini sonlandırdı.
Ring ring.
Arayan Söğüt’tü. Kızını da al, tü...
Çiçekli balkonlar gibisin
Gözünü alamıyor insan
Baktıkça bakası geliyor
Ilık yaz yağmurları gibisin
Dokunsam ıslak yanaklarına kıyamam
Kıvrılıp gülüşü...
halhal ucundaki inci boncuklar
atın toynağındaki bokları yalar
pişkin atın yüreği domuz çiftliğinde atarken, yavrum
üzengil...
Defaatle düşerken her gece bir çift göze,
Güneşin yeniden doğmasını bekleyen...
His kırıntılarından biriken değil!
Bütünüyle en baştan bir kalbin seremo...
İçine ne zaman kötü bir his gelse
Ne zaman soluksuz kalsan
Kalbin ağzından çıkacakmış gibi atsa
Ve buz kesse ellerin
Beni hatırla
Su içerken
Rakı içe...
Daha kaç kapı kapanacak
Aşk'a dair, sevmeye dair, sevilmeye dair...
Kaç Nazım, Kaç Süreyya, Kaç Yahya
Kaç eder, hiç eden...
Kaçıncı serzeniş umuda dair.....
bir çocuk gelecek. bir çocuk. küçücük. kanlı duvarlar arasında serzenen bedeni ezik büzük. elini indir ya rab! kirpikler kıyama durmak üzere; şu karlı iki da...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok