Öktem Gündoğan

Su taşı dürtüyor şimdi
Yağmur bulutu
Çocuk annesini

Uyan, artık eskisi gibi değil dünya
Seviyorum

Günyüzü görmemiş bir dalın hüznü
Akıyor damarları...

Dün bir dosttan, uzun bir mektup aldım
Beni anlatmış sana ve sen ona
“Unuttum artık onu” demişsin
Hem bu sözü gülerek,
Medar-ı iftihar ile söylemişsin......

Bizi bu yangın söndürdü anlıyor musun?

Bizi kara kış gecelerinde

Bizi uzak şehirlerde

Bizi bitip tükenmeyen yollarda

Bizi alazı harlanmayan vuslatlarda
...

Yeşil sularda bir yelkenli

Rüzgarına küfrederken ölür mesela

Sonra bir kıyı çizer, başka bir rüzgar bulur

Kıyı kaybolur, rüzgar diner

Sular yitirir rengi...

Geceyi yılkıya bırakan

Sabahın sahipleri

Bir şarkıyla, belki bir resimle

Ölü anılar üzerinde tepinir

Ne şarkılar durdurur hasretin bıçkınlığını

Ne de dü...

Ben bir mevsim kuruttum geçen yaz, 

Eski bir şiirde, iki dize arasında

Günler yarayı deşiyor

Daha dün gibi bir akşamdan eskice günler

Kurumuş, kavrumuş y...

Bir tek telaş

Ve

Bin bir umutla

Uyur, uyanır insan

Bir tek telaş

Ki içinde

İçinin derinlikleri

Bin bir umut

Ki içinde

Dışının dağları

Deniz ve to...

Oysa

Yorgun

Bir

Yol

Üzerinde

Bir

Tepeyi

Mahmuzluyordum

Say ki

Soluğunu

Soluğuma

Giydirmeye

Geliyorum

Uzadıkça

Uzayan 

Bir 

Uzaklıktan

Yapılm...

Bir çırpı...

Uçmak der kelebekler

Ömrü misali, yaşadım sanır...

Ölümün hayattan

Tırtılın kanattan haberi yok

Bir neşe...

Bağ bozumundan sonra ezilmiş ü...

Sesini duymak için defalarca geçtim hiç adım atmadığın bu sokaklardan

Kaldırımların eskimiş taşlarını sayıp

Eksilmiş taşlara hikayeler uydurdum

Pencereler...