Tarih: 24 Kasım 342
Yer: Sur
Lotthum karargahının üzerine tozdan dolayı kuşlar bile yaklaşmıyordu. Karargahta inanılması güç bir hareketlilik mevcuttu. Bu ...
Yolun ortasında kalmış bir kedinin cesediyle karşılaştı. Etrafındaki kan kurumuştu, sinekler uçuşuyordu üstünde. Bir arabanın kornasıyla korkup yolun kenarın...
Urganla asılıyorlar boynumdan
Ha kırıldı ha kırılacak sabrımın tahta iskemlesi
yargısız bir infazın yokuşunu çıktım
biraz önce seninle
İp boynumdan çıkac...
Hayatımdan damıtarak yazdığım şiirlerin
var mı sesini duyuracak gücü?
Yüzümde kırık bir tebessüm görünür,
gözlerimde bin bir hüzün okunur.
Acı bedenimde ...
“Düşünüyorum da aşk sözcüğünü de biraz eksik buluyorum şu senlen ben arasındaki ilişkiye. Daha büyük, daha sağlam bu bizimki. Aşk onun içinde sadece bir kısı...
Ağustos, Kaz Dağları'nın eteklerine yeni inmişti. Güneş tepedeydi, pırıl pırıl. Dağdan kıvrıla kıvrıla inen kırmızı araba yorulmuştu. Dinlenecek bir yer arıy...
Kara Espri
yanılıyorum
nefes tükettiğim bu evren parçası sandığım kadar manidar değil
-ne zaman bir ipucu bulmuş olsam bu yerkürenin işleyişi hakkında,
b...
bu dünyaya ne istese olabilmeye, olamazsa da başka ne isteyebilir diye düşünmeye gelmişti. yıllarca düşündü ve düşündüğünü oldu.
o giderken ekvatora çarptı ...
utançtan suratı kızarmış çocuk
gülüyor karşısındaki günahkar öyle soğuk
akarken gözyaşları yanağından
yeni yetmenin
anlamını bilmez hırsız
elde etmenin
Harran Kapı taraflarında öldüm
cebimden resmin çıktı, sen çıkaracak gibi oldun beni bir yerden...
Bu duyguyu bir ben bir de meyhanede yalnız oturan adamlar...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok