Işık evime girmeden on dört kere saymasaydı mumları hatırlamazdım
Arka bahçende solmasaydı ay
Yokuşları sulamayı çoktan bırakırdım
Ama sen, dümdüz bir yüz...
Bir gün anlayacaksın... Sahip olmayı beklediğin her şeyin zaman içinde sana sahip olduğunu, seni ele geçirdiğini, ruhunun en derin dehlizlerinde yanan arzunu...
Elimdeki plağı pikaba dikkatlice yerleştirdim. İğnesini de usulca plağa dokundurduğumda cızırtılı bir ses evi doldurmaya başladı. Ağır aksak balkona doğru yü...
Sessiz fırtınalar yarışıyor birbirleriyle
Kan gövdeyi götürüyor beynimde
Söylesene Freud, nasıl durdururum kabusları?
İnsan bitirebilir mi anlam arayışın...
Gidebildiğim yere kadar gidiyorum.
Bazen yolun kenarındaki sağlı sollu ağaçlara takılıyor gözlerim
Bütün ağaçlar birbirine benziyor; kuşlar, böcekler aynı
...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok