O zaman kadeh kaldıralım yalnızlığa
Bir ömür boyu sürecek olan
Asla yanımızdan ayrılmayan
Ölürken bile bizden vazgeçmeyene
Yalnızlığa
O zaman kadeh kald...
aynı güne açılan gözlerimizi ne ara kibir bürüdü? ve bunca sıkı saf varken ömürde, bunca temiz kalabalık içinden kavga nasıl yürüdü?
Denize karşı bir bankta,
Omzuna başımı yaslayıp,
Sesinden şiirler dinlemek gibi
Çocukça isteklerim oldu.
Bağışla..
Gençtik
Bir yaban sevgiyle genzimizi ıslatırdık
Gençtik ve günün hışmıyla yobaz
Anın tadıyla tıknaz
Halimizce bir haz
Zaman, karnımızdakilerle tarta...
“Bu oda karanlık” diyordum,
“bu oda yalnız bugün değil, her zaman böyle karanlık.. Burada kitaplarımla ben yaşarız ve bize aydınlık getirecek kimsemiz yok…...
Antik Kentlerden Fısıltılar
I
bu kent metropol olamamış bir nekropolis
yâni ölüler kenti!
ve ben yalnız gladyatör
çarpışırım spartacus'un kılıcını tuta...
Orman sen elimi tutunca başlardı,
Yarılırdı bir incir gibi ortasından.
Koşardık yukarı iki büklüm, soluk soluğa.
Alabalıklarla düşe kalka
Çam pürleri kes...
Bir Kampüs Rüzgârı
davutpaşa'nın yıldızlı alaca ayazında
eserken doludizgin kampüs rüzgârları
çoşkun ve toy üniversite sevdâlarına
el ele sarıp sarmalı...
Dedim ya, içimde tek bir Agah yok.
Ama bir sürü var.
Hatta hepsi de birbirinden öfkeli.
Yok yanlış söyledim aslında.
Öfkeli değil de hüzünlü demeliydim.
...
Elonora ayaklarını sürte sürte toprak yolda yürüyordu. Elleri arkadan zincirlenmiş, kollarından iri yarı iki adam sıkı sıkı tutuyordu. Birinin başında siyah ...
reşit bir barda çakma sarışın bir kız
zipposu elinde tutuşan alevden kan kırmızı
fondipliyor shot shot hiç kesmeden hız
tabure üzerinde yaylanarak sek vot...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok