mutsuzluktan bahsediyoruz.
odamızda kalmadığımız için mi mutsuzuz.
mutsuzluk aristoyla başladı
tıpkı septiklerin haklılığı gibi
suyu düşünen thales basit...
Sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
Dilimizde akşamdan kalma bir küfür
Salonlar piyasalar sanat sevicileri
Derd...
Sus, kimseler duymasın.
Duymasın ölürüm ha.
Aydım yarı gecede
Yeşil bir yağmur sonra...
Yağıyor yeşil.
En uzak, o adsız ve kimselersiz,
O yitik yıldı...
Sevebilirim,
hem de nasıl,
dile benden ne dilersen,
canımı, gözlerimi
Kızabilirim,
ağzım köpürmez,
ama devenin öfkesi halt etmiş benimkinin yan...
Unutuş bir kaynak olmalı,
Yeni’yi her an’a yaymak için.
Ben sana olmalıyım,
Bana sen bir kaynak
Görüyorum geç; kıyım çok yakın!
Biliyorum artık mut uza...
Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim
Şöyle diyebilirim: Gece yıldızla dolu
Ve yıldızlar, masmavi titreşiyor uzakta
Şakıyarak dönüyor gökte gece rüz...
Ben bir ardıçın yüzüyüm
Kabuklaşan canımda
Bin yıllık yeniliği
uyutuyorum
Ayak diplerime
Ev kuruyorum her sabah
Durarak
Bakarak
Gün azalınca ışıl...
Pencerede elmas tanecikler ve çevresinde delikler. Göz için. Deli. Çöl faresi. Kum bekçisi. Cımbız gözlü. İğne burunlu. Eskiden bir yıldızmış. Göğünü yitirmi...
Yetiş. Ey sabahın rengi. Ey ışığın büyüsü. Yetiş. Yarının merakı yetiş. Uza gözlerime, yayıl. Rengi bir tırtılın, büyü gibi duruşu mantarların. Yetiş. Bir çı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok