Tuğba Timurlenk

"Sana sıkıntı vereni bağrına basmak niye?"

Ben de sesi bulmuştum

Sor bakalım ne taraf belanın

Bizi balta tutmaya çağırdığı vakit

Ne taraf put

Rüyada kabeyi görmek ne kadar hafif

Ne tarafta kalıyo...

Onu aklından geçirmeyecektin Anton

Artık göğsünün nerde olmadığını biliyorum

Pratik olmayan şeylerin

Suyu kuma çevirmenin İsası oldun

Öncelikle Allah rah...

Gözlerin bir diken

yüreğe saplanmış,

çıldırasıya sevilen,

işkencesine dayanılamayan.

Gözlerin bir diken,

rüzgârdan koruduğum,

ötesinde acıların, gecele...

Kötülük bu kadar yayıldı mı

Ne oldu kalplerimize

Ne oldu bu insanlığa

Cehennem oldu bu dünya

Çare var mı bir gün daha yaşamaya

Ölmek istemiyoruz artık
...

ona nasıl baktığını görüyorum

aşk,

seni görüyorum ve arttırıyorum

Kendimi sürekli aşağı da görmekten bıktım. Ne kadar çabalarsam çabalayalım sanki asla yukarı çıkamıyorum. Böyle hissettiğim zamanlarda zihnimde şöyle bir anı...

Hiç olmamıştı bir sesin sonunda 

Birkaç tutam acınası adam sesi 

Şairin ve kadının yaşamı tuttuğu yerden 

Hayır, bu bir öz kıyımın tezahüre 

Hep aynı ell...

şehrinde gemiler

sırtında şiirler yüzdüreceğim

mesela,

kaprissiz bir taziye akşamını tavsiye edeceğim

güzel müjdeleri pataklayan, ruhu imece usulü

tarta...

Kuzeyle birlikte anıyorlar adını

Sana benzeyen çocuklara vitrin taşıtıyorlar 

Yaşıtların soğuk dediğinde yanaklarından anlıyoruz

Sen kaşlarını kaldırıyors...

Belki yine

Yılmaz’ın yolu bu ben çıkmam

Belki yine

Yıkım ekipleri saçlarından başlıyor

Kokumu boynundan düşürmeye

Belki yine ıslandın

Hadi bin

Venüse ...

Sinemayı yakından takip etmeye çalıştığım için birkaç dijital platformda aboneliğim var. Ancak son dönemde Netflix aboneliğimi ‘vasat içerikler’ nedeniyle ip...

Ne boş satırları süslü cümlelerle doldurmak

Ne suskun insanları konuşturmaya çalışmak

Olsa olsa

Sanatçı içindir sanat

Bu akşam

Ulusta güvercin besleyen ...

Darağacım,

Güzel bir ağaç alacağım kendime. Çınar ya da güzel bir akasya. Durmadan sulayacağım. Sana kendimden daha çok inanacağım. Benim köklü, asil ve güz...

Geçen yıl yazdıklarıma bakıyorum.

Akıcılaşmış yazdıklarım. Kelimeler keskinleşmiş, masam değişmiş. Yaşananlar o gün yazılara yansımasa da bugüne miras bırak...

Ruhumun, bedenimin üstünde eski bir hırka gibi durmasını kabullendim. 

Hırka cepsiz ve ellerim üşüyor.

Ben kendimi hep bir enkaz olarak gördüm. Öyle bildim. İnandım. 

Seni tanıdıktan sonra o enkazdan bir sığınak inşa etmek istedim.

Senin için.

Sana sığınak ...

Yürüdüm. Yoruldum.

Bir solukluk nefesim kaldı. 

Sûr’a mı üflesem?