Songül GÜZEL

Bir şiir yazacağım gelir

Ama bahsedemem yılkı atlarından,

Neşeli uçuşan karahindiba tohumlarından,

Bahsedemem bu kadar yorgunken

Bir kedi mırıltısından
...

Birazdan kapı çalar, gelirim belki.

Belki…

Zahmet etme, telaş etme,

Hesap etme gelişimi

Ansızın gelirim belki

Ansızım, misafir gibi…

Belki sabahın erk...

Duymayın söylenenleri,

Herkes bir zaman sonra susacak.

Yer fani, gök fani,

Her fani mutluluğu tadacak.

Yapraklar uçuştu dans eder gibi

Grimsi bir gökyüzü…

Hava da serinledi sanki

Kalkıp gitsem…

Ama biraz otur ve seyret der gibi.

Gök gürültüsü…

Ya görürse...

Hadi gel, bana bir manzaradan bahset,

Yıldızların yerini bıraktığı aydınlıktan,

Tan yeri ağarmadan,

Hadi gel!

Biraz ayrı düşünce

Birikmiştir, epey bir ...

Ben susmuştum,

Hiçbir şeye aldırmadan.

Söylenmemiş bir veda cümlesinin büyüsü gibi,

Sinmiştim içime.

Ben susmuştum

Ama önce biraz bağırmıştım

Sesim...

Acımıştı,

Bir anda düşünce gerçeğin ortasına

Paramparça olmuştu her şey

İnancım, en çok da inancım

Paramparçaydı…

Yol yürünmüştü, belki de yarılanmıştı...

Bir kuş cıvıldadı,

Zaman durmadı

Kitap sayfaları uçuştu rüzgarda

Savruldu her bir fikir

Kimse duymadı.

Bir ünlem!

Bir haykırma

Anlattı bir bir derdini...

Hiçbir acı yaraya sığmaz,

Yarayla kapanmaz hiçbir acı.

Sözler dizer her anı sıra sıra,

Yaranın, yaradan haberi olmaz.

Yaşanır her an, bir diğer anın ardı...