1. Sabaha Bırakılmaz


Yolsa yürünür

Yılsa sürülür

Yıkılsa toplar gidersin peşine enkazını


Yüzüne bakmak istiyorum insanlar geçiyor

Tanrı yüreği gibi kalabalık öyleyse aklım

Kapadıkça gözlerimi trenler raylarında küfür

Kapadıkça yabancı seslerden teller batıyor elime

Hiçbir ışıkta mayışıp gözlerine yanılamıyorum

Alıkoy beni gel.


Kararma


Sense arınır

Doğrudur en çok

Kollarından ak güvercinler akar

Belki caddelerde çirkin kanatlar

Satılıktır yerden gözlerine kadar

Ya da çocuklar kurnalar doldurur taşıma sularla

Seni ağlatırlar dizimi bul

Ve anla beni çiçekler koparırken bile

Koşarken düşürdüğün ne varsa kıymetten gelen

En çok seni bilmez belki

En çok sana sorulur.

Anla.


2. Acısa da Manevra


Sapsarı çocuklar doğur gidelim

Ver kedilerin suyunu bırak vefadan gelsinler bilmezliğe

Seninle ıslanıp güneşten kurumadığımız banklar

Kocaman bir İstanbul'da ne kadar az

Azıcık aklımda nasıl da dünya kadar

Ve öpüp yükseğe koymadığın yüzümden hatıra

Avcunda tutarken inadından terleten

Sana başka dünya dedirten

Biliyorum geçecektir ve

Çözünce sardığın ne varsa ateşinden geçmezine kadar

Evet

Kurumuş bir çeşme kadar vaktini bilir bir yara

Kapanır ve kapatır ikimizi bir dünyaya


Dön yüzünü

Gocunma düşüp kalmalardan

Ve dönüp bî-huş olup uyanamadığın sabahlara doğru

Neden ilikledin düğmelerimi anlat

Ayıbımı, yazığımı kendinle örttün neden

Bir isim verip bilincime hangi yara varsa

Bir cehennemden aldın benim boynum mu kaldı doğrulacak

Çocukluk mu var ya da büyüyecek seninle

Sakladın, açık et artık.


3. Burdan Dönmez


Gözlerimi al benim böyle bitsin

Yoruldum her seferinde büyük adam olmaktan

Beş dakikalığına dünyayı kurtarmak harika

Her sevinçte boynunu öpmek zor

Sana dokunmak zor

Sen zorsun

Biliyor,

Gözüme gözükmeden yüzüme bakıyorsun.


Kapıldım kesilmez yollar kadar boşluğuna

Rengine uyuyorum.


Tut beni

Kalayım ellerinde

Ve uyut, artık sonumu biliyorum.



Fotoğraf: Sezin Hasgüler