Islak pencerenin gecenin yarısında
Rabbin yeryüzüne yıldızlara değmeden
Kor yangınlar yağdırdığı bir gece
Yüzlerin bulanıklığına düşen aydınlığa
Aldırmayı zûl bularak şiire ve şaire
Ve yine insan olmanın varlığının ispatı
Lambanın karanlığı aralamak gayesi
Anlamsızlık vaktidir yarın yeniden ve yine
Varlığa anlam kıldığı iddiası edilen
Ayrılığı atfedilen masmavi bir çizgiye
Masivanın kasvetli ve kudretli
Bin yıllık yanılgısıdır satırlarım
Kabuk bağlamış kanıksamalardan akanı
Cerahat deyip teşebbüs etmeksizin
Kirletmeye kırk yılın bedelini on ikinci satırda
Bu suç yüklendi omuzlarına sözcüklerin
Kast edilen canıdır kendi parmaklarıyla
Ve kırasıya iki eli var eden bütün kemiklerini
Yalvarırken al renge bürünen sayfa
Avuç içlerinde bir sene kırk güne denk oluncaya
Ve çatlayıncaya dek son çiçek ve tomurcuk
Nakşolundu bir ömür yıldızsız ve dupduru
Geceleri kıskandıran iki gök arasına
Bektaş Şenel
2020-05-25T13:16:59+03:00Şiir için seçtiğin kelimeler gayet güzel. Cümleler de kendi başına derin anlamlar içeriyor. Bir iki küçük detay dışında şiirini anlamsal açıdan gayet beğendim.
Eleştiri konusuna gelecek olursak, üzerine kafa yorulması gereken iki durum gördüm.
İlki, bu manalı cümleler arka arkaya geldiklerinde ahengi oluşturmak konusunda yetersiz kalıyor. Farklı iki-üç şiir alt alta eklenmiş hissiyatı yaratıyor bir miktar.
İkincisi, şiir kendini dur-kalk yaparak okutuyor. Devrik cümlelerin çokluğu buna sebep olmuş olabilir. Sevgilerle.
Haşim
2020-05-25T00:24:29+03:00Dostlar yorumlarınızı ayrı ayrı okudum ve her birinize teşekkür ediyorum.
Yasemin hanım İsmet Özel ayrıntısını yakalamanız beni fazlasıyla memnun etti.
Şiiri açıklamak gerekirse -ki çoğunlukla gerekmez-
Akşam sahurdan sonra şimşekler eşliğinde yağmur yağmadayken İsmet Özel dinliyordum kendi sesinden, o esnada kaleme aldım bu şiiri nacizane:
On ikinci satır başlık dahil edilince Celladıma Gülümserken on birinci satır başlık dahil 12
40 yıl da o şiirin başıdır
Münacaat Rabbe yalvarış,
Sondan 3 ve 4. Satır Erbain yani 40 gün süren kış
Son satırda erbain mavi baskının ön ve arka kapağıdır
Sondan 4 ve 5. Satır içinse:
Şair elini öyle çok sıkıyor ki kağıda kan boşalıyor o yüzden kağıt kırmızıya boyanıyor ve sonra alacak bir şey kalmayınca kana dair o ellerden şiir kağıda şiir akıyor. (Damar kesildi kandır akacak ama kan kesilince damardan sımsıcak kelimeler boşandı)
Haşim
2020-05-24T17:32:21+03:00Belki şehre ve şiire bir Bektaş Şenel gelir de yorumlar, bir güzel orman olur yazılarda :) @bektasenel
Jean Valjean
2020-05-24T14:59:08+03:00Güzel bir tınısı var şiirin. Yormadan, içerlerden bir yerden yakalıyor insanı. Tebrik ederim.