Sevgili Tayfur,
Hayatımda belirsizlik olarak bıraktığım ne varsa hepsini eledim senden sonra, her şeye karşı kırgınım. Burukluk var üzerimde, nasıl geçeceğini biliyorum ama elimden bir şey gelmiyor... Kimi gerçekler kabullenildikten sonra ölüm gibi gelir, hatırlamak ise mezardaki duygularına toprak atıp derinlere unutmamak üzere gömmektir. Sen benim bir daha kimseyi sevemem dediğim zamanda, inancımın kırıldığı anda içimde bir çiçek açtırdın, hiç sevmesen de -teşekkür ederim- bu bile yeterdi. Sana defalarca gelmek istedim, kapı duvar oluşun defalarca gözümde canlandı. İstedim her şeye rağmen çünkü herkesin metrekarelik alana sahip olduğu kalbimde senin bir ülken vardı.. Artık şimdilerde bir sandalyenin üzerinde, gırtlağıma kadar kendi yaşamıma gömülmüş bir halde oturuyorum...