Kalburüstü sevdalardan sıyrıldım da geldim
Deldim kaskatı acıları
Jinda, bir oluk yol kalmış kapına taşmama
Bir deri bir kemik kalmış yüreğimi açmama
Afaroz etme beni otağından Jinda
Zira kalburüstü sevdalardan sıyrıldım da geldim
Zerdüşt'te görmüştük ya hani acının bir rahmi olduğunu
Deştim acı başka bir acıya gebe düve kalmadan
Ve de eştim artık turnalara, atlara
Kafa tuttuk poyraza
Bir oluk yol kalmış kapına taşmama
Jinda, sesimi toprağa gömdüm de geldim
Bahşettim şiirlerimi tanrıçalara
Ki zanlı kırkikindi yağmurları eşliğinde haykırsınlar yıkık dökük yüreğimi
Üflesinler ruhumu teslim ettim tüm benliğimi
Kaçmayasın yağmurlardan ha Jinda
Ayasın Jinda
Gün neşesin
Toplayasın çamur bataklığından kırıkları
Açasın arıkları
Seresin ardı ardına acıları
Nihayetinde korkularla yüzleştirmek gerek suspus olası hıçkırıkları
Geldim Jinda eşiğindeyim kapının
Merak etme ezmedim bahçedeki çiçekleri
Emek kokuyor, sen kokuyor hepsi bir ağızdan
Şiir söylüyor hepsi kavrulmuş bir dudaktan...
Zanlı kırkikindi yağmurları eşliğinde...
Mısra Ergök
2022-03-30T22:33:32+03:00Çok beğendim bu şiiri. 🖤