Getto kentlerden kaçmışsın engebesindeyken bir garip arayışın
Her yerin irin birîn içinde bu kaçıncı sayışın
kimleri kimlere bırakmışsın ahirinde... son ba...
Zemheri elvan elvan kardelenleri ekti ekecek
Çekti çekecek gurbete sürmesini, gece
Hece hece sürmesi, sim-siyah parıldar
Gurbette ufak ufak kar-anlık yağa...
Kuyular, uykular derin
Uyulur elbet
Düşülür bir kuyuya
Büyürsün nihayetinde
Etinde, kemiğinde
Derdinde kör sağır siluetinde
Büyür elbet yarım güleç...
Kalburüstü sevdalardan sıyrıldım da geldim
Deldim kaskatı acıları
Jinda, bir oluk yol kalmış kapına taşmama
Bir deri bir kemik kalmış yüreğimi açmama
...
Yazasım var "feryad-ı isyanımı"
Kalem ucunda düşünceler
Kavruk dudakta heceler
Posedyun'a sorsan "okyanus kadar kelimeler"
Bana sorsan serçenin kirpiği...
Delik deşik bir tığ oyasıydı yüreğim zamanların kaçında
Şekilden şemaile sokulan bir goncası vardı
Ne dikeni oldu bir zaman
Ne de gül olup kokusu doldu...
Ihlamur kokusu iz bırakmış sanki tüm acılara
Ne zaman ıhlamur kokusu sarsa etrafı
Kadın saçlarını keserdi
Eserdi rüzgar da, saçları da
O an dört tara...
Sonbaharda titrek bir yaprak olduk savrulduk emek kokan toprağa
Göklere süzüldük toz bulutu olup
Kimi zaman şiir olduk lal dillerde
Acıya ağıt olmayı da...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok