Gecenin ayazı
Çaput heybemde babamdan kalma kara yazı
Kardeşiminin el yazısı
Annemin el yazması
Dört bir yanım maziden kalma acılarla gizli
Sağ tar...
Yitik bir düştük sanki çocuk yüreklerde
Yenik düştük kavgaların büyüğüne
Kaskatıydı yürekleri ve de silahları
Tüm sazlar bizimdi ve bizdeydi tüm erbaneler...
Bir taka geçti ırmaktan acı yüklü heybesiyle
Irmak soğuktu
Poyraz gibi soğuk
Asiydi ırmak
Samyeli gibi asi
Taka mazi gibi eski
Bocalmış bir kaptan...
Sürgün yemişsin vurgun yemişsin
Katla öfkeni koy rafa
Durmasın bir mıh gibi yüreğinde
Deşmesin yarını
Depreşmesin öfken
Kalsın bir kenarda köşede
...
Kokusu kadar muhakkak ki sesi de güzeldi yağmurun
'Adar' ayı gibi muazzam
Ada rayı gibi muamma...
Şef gözünü dinlendiriyor kokunun suçsuzluğuna aldanıp ...
Hava çetin düğmesi sökük paltomun cebinde konyak şişesiyle güvercin yemi duruyor
İkisini aynı keseye koyduğuma ben de anlam veremiyorum
Babamdan kalma mu...
Sonbaharda titrek bir yaprak olduk savrulduk emek kokan toprağa
Göklere süzüldük toz bulutu olup
Kimi zaman şiir olduk lal dillerde
Acıya ağıt olmayı da...
Engebe bir akşamüstü Ahmed Arif'in "Ay Karanlık" şiirini okumuşum tüm yıldızlara
Küçük bir tebessüm kalıvermiş geceye yarım güleç aydan
Bir okul çıkışı sev...
Gece katran karası
Ay sancılı
Stabil bir kısır döngüde yuvarlanıp gidiyorum
Bir yanım hırpalanmış
Amana gelmiş bir diğer yanım
Duvar dibine çökmüş, ...
Belki de yaşıyorduk hâlâ bir yerlerde
Zamana mekâna inat şiirlerimiz söyleniyordur kırkikindi yağmurları eşliğinde
Belki de ölüyorduk bir yerlerde
Hani...
Dembedem mekik dokudum
Fırat ve Dicle kıyıları arasında
Kürtçe kılamlar yazıp dinlendirdim ruhumu
Lakin yorulmak bilmez bedenimi
ter kokusu sardı
B...
Ihlamur kokusu iz bırakmış sanki tüm acılara
Ne zaman ıhlamur kokusu sarsa etrafı
Kadın saçlarını keserdi
Eserdi rüzgar da, saçları da
O an dört tara...
Kuyular, uykular derin
Uyulur elbet
Düşülür bir kuyuya
Büyürsün nihayetinde
Etinde, kemiğinde
Derdinde kör sağır siluetinde
Büyür elbet yarım güleç...
Ne garip aynı kısır döngüde yuvarlanıp gidiyorum geceden geceye
Birkaç volta atsam kendime geleceğim gibime geliyor
Sonra sana gelirim
Hadi salıver kendi...
Yüreğim koca bir tığ oyası olmuş yarin elinde
bir gonca bin cerahatten ibaret koca bir tığ oyası
Ne garip bir çelişki değil mi zanaat olmak böylesi bir s...
Defterlerimi, kalemlerimi soğuk şehir içlerinde bıraktım
Buğulu camların ardında kaldı şiir Bakışlarım
Serseri atların peşine takıldım
Hızımı alamadım
...
Delik deşik bir tığ oyasıydı yüreğim zamanların kaçında
Şekilden şemaile sokulan bir goncası vardı
Ne dikeni oldu bir zaman
Ne de gül olup kokusu doldu...
Yazasım var "feryad-ı isyanımı"
Kalem ucunda düşünceler
Kavruk dudakta heceler
Posedyun'a sorsan "okyanus kadar kelimeler"
Bana sorsan serçenin kirpiği...
Kalburüstü sevdalardan sıyrıldım da geldim
Deldim kaskatı acıları
Jinda, bir oluk yol kalmış kapına taşmama
Bir deri bir kemik kalmış yüreğimi açmama
...
Zemheri elvan elvan kardelenleri ekti ekecek
Çekti çekecek gurbete sürmesini, gece
Hece hece sürmesi, sim-siyah parıldar
Gurbette ufak ufak kar-anlık yağa...
Getto kentlerden kaçmışsın engebesindeyken bir garip arayışın
Her yerin irin birîn içinde bu kaçıncı sayışın
kimleri kimlere bırakmışsın ahirinde... son ba...
Katran karası bir gecede düştüm yollara.
Amansızca düştüm
Pervasızca kalktım tekrardan
Amacım yaşatmaktı...
Umudum yaşamaktı
Botan'ın güneşini yutt...
emzirmek için uzattığı göğsüne paslı bir kama iliştirecektir
denedik ve olmadık, binlerce şey olurken biz olmadık iliştirecektir
bir zarf ütüleyip, jilet b...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok