Halil ibrahim meral
@-halil-
Bildiklerimden ziyade hududumu biliyorum!
Ey ayak izlerimle, ayak izlerine denk gelen!
Ey ağaç gölgesinde bekletip cepler dolusu çiçekler getiren..
Ey gövdemde kavgasını taşıdığım!
Bu kaçıncı yaş...
Bugün bir ağaca uzanıyorum
Kendime dokunur gibi
Nefesimle birlikte tükenen
İsmail’in bıçağa hayran oluşu değil mi?
Böyle hapsolmuştu güneş
Böyle anladı ...
ne yaptım ben
inandım dünyaya
yeşiline, mavisine
toprağına ve yağmuruna
şuurum kapandıkça inandım
kaldıkça ellerim boş ve yaban
gözlerimi bürüyen ...
Bir yaprak gibi savrulan ömrüm
Bir kış günü belki son bulacak
Ümit ederim güzel bırakacağım
Dünyayı
Güzel diyemem
Yaşadığım onca zamana
Bir el ki uzanm...
Buruşturulmuş bir güz sabahının,
aksak bir saat diliminde,
durmuştu telaşlı ayaklarım.
Bulanık bir kalabalığın göğsünde,
netliğim zaaflarımla gölgelenmiş...
I
dev ağaçlar da devrilir
yüzyıllık dikliğini terk eder
bir ağacın devrilmişliği
omuz omuza yangınlar doğurur
ıslanmadıkları yağmura itiraz etmeyen
bol...
Eskiden çok okurdum. Çok fazla. Güzel zamanlardı. Ergenliğin vermiş olduğu 'hayatı sorgulama safhasında' müthiş bir sığınaktı o zamanlar. En çok özlediğim za...
Üç dil biliyorum. Hangileri olduğu önemli değil. Genel anlamda her birinde konuşabilir, derdimi anlatabilirim. Sanırım. Ama hiçbirini ana dilim olarak görmüy...
Sanmakla başlıyor dediler
Sananlarla saydım kendimi
ne Yusuflar geçti
ne de Yakupların gözyaşları dindi
Aktıkça ceketimin iç cebine
Damlalar halinde kay...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok