bu kadar kırılmazdım belki
bu geç uyuyuşlarla
erken uyanışlarım olmasa
bu kadar yalnız kalmazdım
güneşin batışıyla doğup
doğuşuyla batmasam
yine de
...
Peki sen kırık yelpazesinde gençliğini arayan bir kadın tanıdın mı?
Ben tanıdım,
Özleyiş Hanım.
Her zerremde görürdüm onu.
Arada çıkarırdı nefeslenmeye k...
"Bir gülün tenine değmedi hiç elleri
Bu yüzden yumuşaklık nedir bilmezler
Çiçeksiz büyüttüler çocukları
Oyunlarda durmadan yenmeyi öğrettiler
Bir bü...
Dünü onarmak zordu
Ama şimdiye gayretsiz uzanıyorduk
İstiklal'de yürümüştük seninle
Şehrin çatılarından zıplar gibi
Pencere önleri bulmuştuk durulacak
B...
Herkesin babası vardı, bizim amcamız vardı.
Benim amcam hamallık işinde çalışıyordu, hamallıktan kazandığı parayı da bize veriyordu.
Her okul çıkışı bizi k...
Daha önce hiç duymadığım bir ses vardı kalbimin üstünde. Kırk kat yabancı olan bir ses nasıl bu kadar içten olabiliyordu, aklım almıyor. Kalbimin vücudumu ay...
Defalarca geçtiğim yollar var. Defalarca geçtiğim hâlde fark etmediğim objeler... Her geçişimde '’Bunu daha önce burada görmemiştim.’' diyorum.
Sorun bende...
Güzlerden eylül, etimde bir sancı
Tabutum henüz dizlerimin dibinde
Ruhum dökülen binlerce yapraktan birinde soluyor
Hüznünün sokaklarında geziyorum, gözya...
Çakmak çakmak ışıyan
Bir yalancıyı oynayan o gözlerin ardında,
Her yerde ve herkeste
Bölük pörçük parçalarını bırakmış
Kırık bir çocuk yatıyor.
Saçları ...
Burası,
Katillerin ve
Hırsızların dünyası.
Burada
Hiçbir çiçek açmamalı.
Ötmemeli horoz,
Uyandırmamalı,
Güneşin temelli göçüşünden bu yana
Durmaksızı...
O günlerde, iyiden iyiye akıl sağlığımı yitirmeye başladığımı hissediyordum. İstanbul surları kadar sağlam dediğim prensiplerim gözlerimin önünde, aldıkları ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok