Perdelerin arasından sızan güneşle insan uyandı. Yüzüne gelen hüzmeden rahatsız ve bunaldı.
Yüzünü yıkayacak, dişini fırçalayacak. Tertemiz giyinecek. Yol h...
hayatlar dağılır, aynalar parçalanır, hatalar bir top olur da önüne yuvarlanır. geçmiş ve gelecek bir olur, şimdinin boğazını sıkar. gözler kamaşır, hayatlar...
Belirsizliğimin kanadını saran sarmaşıklardan kurtulmaya çalıştıkça daha çok kapıldığımı hissettim. Aslında sarmaşıklardan kurtulsam bile sonum kaçınılmazdı....
Doktorun odasından çıktıktan sonra koridorda bulunan pencerenin önüne geçtim. Gökyüzüne bakmak istemiştim, baktım ama bulutlar olmadığı için buruk bir hüzünl...
Ateşli haziran mevsimi, gölgesini peygamberdevesinin yeşil zırhına vuruyor, yaprağın üzerinde büyük bir sabırla avını bekleyen devasa böceği adeta kavurup du...
*Jordan seyahatteyken genelevde kaldığım dönemde bir şey öğrendim: erkeklik organları ısırılarak ya da başka bir biçimde koparıldıklarında yeniden büyüyemiyo...
Türkiye genelinde geçen yıl 68 bin 120 kitap yayımlandı. Ülke genelinde yayımlanan materyallerin sayısı geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 14,5 artarak 78 ...
Eskinin süsleri kentten denize doğru sürükleniyor; levhalara, bodur ağaçlara, apartmanlara, cesetlere çarpmadan. Tortulanmış gün ışığı unutuyor son nefesini ...
Rutubet kokusunun o sisli havası ciğerlerini öyle bulutlandırıyordu ki öksürmekten evin sallandığını sanıyordu. Elini öksürüğün tınısı duyulduğunda ağzına gö...
Acımsı bir sıcak; bunaltıcı, yorucu. Yataktan kalkmak bile, of, eziyet! Yemekleri lokma lokma bölüp yavaşça yemek, yutmak, ardından karnın tok ama ruhun aç b...
Şehrin dağdağasının, tıkır tıkır işleyen saatlerin, mırıl mırıl konuşan insanların, eve veya işe veya hiçbir yere gitmeyen kadın ve adamların ayak seslerinin...
"Mahpeyker Hanım'ın dokuz kızı vardı, yan yana dizildiler mi cennetten huriler inmiş sanılırdı. Mahpeyker Hanım'ın dokuz kızı geçerken sokaktan, -lavanta kok...
Gecenin ördüğü kara ilmekleri şafak bir bir sökerken hafif, belli belirsiz doğacak güneşin habercisi parıltılar; yeryüzünü koca bir yorgan gibi örten dipsiz ...
Bu üç katlı, sekiz odalı, her odasına güneş dolan, bir gelin gibi süslü ve bembeyaz, bereketli ve yeşil bahçesinde gelinciklerin, kırmızı ve beyaz güllerin, ...
Bilinçaltımızın bize oynadığı oyunlardan biri olan kriptomnezi; önceden bildiğimiz bir düşünceyi, herhangi bir yaratıcı imgeyi kendine ait orijinal bir fikir...
Impostor sendromu ilk olarak 1978 yılında psikolog Suzanne Imes ve Pauline Rose Clance tarafından tanımlanıyor. Başlangıçta bu çalışmalarda impostor sendromu...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok