atlıların susuzluğu mevsim olmadan niye
durağan, eskiyen ve bana eriyen güneş kimin
ol'a rağmen
inandık
hayatın gerilmeye müsait bir yüz kası olduğuna
i...
aklın zabtı zor
zabıtın aklı yok
yuğ bizim,
yuğ;
ansızın başa vuran anısızlık
ton değil bin değil
e yahu hak verin şu akla
sıkışıyor o da içinde bir b...
sizin içinizde yanan tin
benim içime çektiğim ru!
ölüm kokuyorum
sığabildinizse ne hoş
ben bu kadraja
yalnızca yumrukla girerdim
topraktan çekilmiş ...
Perikles, elohim ve dogmayla açıklanamayan kimya
ey olmak, istasyonda tadına baktığım ruj
iddiam takip edilmiş olabilir, bu beni reddetmez
reddim en fazla...
bir koku nasıl desem
ensemden tutuyor
adını arıyorum
bir patika, bir yol
ayaklarımdan tutuyor
adını arıyorum
renk oluyor, tanıyamam
tenin beyaz
adın...
-Yaşamak omuzda kümbetinle bir yolu arşınlamak değildir-
dedin, değil.
aslı nedir
demek ki nihayette kahrımın yemi
nereye varır bunca kurumak
dirayetten...
ne dolu ne dizgin gittim
şimdi dörtnala atımdan iniyorum
dünya bir harede savruluyor
ben ücramdan savruluyorum
hâlâ nasıl oluyor da
kendime dair bir şey...
çınlıyorsun hala
nasıl çınlıyorsun
alıkoyuyor adımlarımı yolundan
kısrağın ilk koşuşuna benziyor
rüzgar esiyor ardına
seninle yüzyıl başımızda esmiş
ka...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok