yıldızlara sere serpile dizilmiş
yirminci yaşım
kilitlenir bir kuyuya tabelasız
içimde kelebekler ölür
bir başka yıkıntı kapatılır
hiçbir şey bahsedilme...
gel bakalım
seninle konuşacaklarım her zaman var
saçların direniyor bir okyanus mavisine
bir gözlük sana bakışımı dalgalandırıyor
gözlerinin parıltısı ...
içim kırık bir aynaya saplanmış
bin defa oymuşlar da her bir kertesini
diriltemediğim duygularla raptolmuş
düş müdür incinen kuruya saklı kalıp
nedir bu ...
sanıyorum şimdi ben
durup durup coşarım
tüm yeniliklere rağmen
gecenin sonuna yolculuk yaparken
oluşan kımıltıları boş verir zihnim
yoktur hiçlikten ...
[şiir yazmaya başladığım gün delirmiştim.]
ılık ılık akan bir boşluk misali yürürken
tarafların aleladeliğine göz gezdirmekten kaçınıyordu.
iş etmediğ...
hayatın anlamını kazanamadığın zamanlara ithafen diye yazmıştım. bir kış ayı olmaktan da uzaktı anı yakalama telaşı. koşuşturma ve alelade sohbetler bitmek b...
İşte yine seninleyiz
Senin vardığın yerdeyiz Hayyam
Uydurduğumuz bütün duyguları
Yok ediyoruz teker teker
Ağlayamıyoruz artık
Anlamaya çalışarak
Kime n...
yıkılan tabuların hissettirdiği kıyımlar
yok oluşa sahip çıkan gözleri hatırlatır.
zıplayan okyanus şeritleri
sınırların aptallığını anımsatır.
bunu anla...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok