bir eylül sabahı
güzel sevgiliyi unut
bir ölüyü aşk diye diye
sardığını unut
sen en iyisi ne yap biliyor musun
hayallerini bırak git
hissettiklerini...
Hatırlamak geceden geceye kanar
Sevmek de bir yaradır birikir damarlarda
Bu yöne bakma ne olur gözlerim yine gözlerine kanar
Karanfiller biter geçtiğin so...
Acemi bir ip cambazının ipin üzerinde gösterdiği hassasiyet, en küçük bir fevriliğin kaybetmeye ve sonunda kaybolmaya yol açacak olmasının silik bilinci ama ...
gözümü açtım
gürültüydü hevesti ve bir sürü şey
değil mi ki hepiniz ortada
ortaya oynuyordunuz
açıklarınızı kapatmak için gülümsediniz
yapmacıktı
ben -...
Şarkının arka fonu eşliğinde ruhumuzun derinliklerinde bir gezintiye çıkmışken, Yunus Özyavuz sakin sesiyle bizlere eşlik etmekte. Irak'ın işgali temalı klip...
ben o dert ile uyudum dostlarım
o dert ile uyandım
ellerim ceplerimde birikti
hayat zor
gönlüm hoş değil
dostlarım
siz bu derde dostlarım
kırk kalem b...
Bir önceki günden farkı olmayan bir günün başlamasına dakikalar vardı.
Odasında; çift şilteli bir yatak, bir cam sehpa, küçük bir masa ve duvarda basit bir ...
her şeyden kaygı kapmak
göğsümde açan tarifsiz bir kolyos çiçeğidir
kasım günü nerede sigara tüttürsem
yoklamaya geç kalıyorum sürekli
bakışmaktır bu
...
Bir yol akar önümde ve arkamda
İçimde gavur bir karın ağrısı
Dinlediğimdir yaptıklarım
Yaşımdan küçüktür yaş pastalarım
Yazarım ki yaşıtım olsun şiir
Be...
"Ne zaman iyi olanı arasam yalnızdım, tamamen yalnızdım. Ne zaman kalben hissettiğim ahlaken iyi olma isteğimi dile getirmeye çalışsam aşağılama ve alayla ka...
"Çekip giderdi hayat soğuk ve kaskatı ellerinden; sönük gözlerinden, kanlı ve topraklı dişlerinden çekip giderdi hayat, karanlığın içine gömer de giderdi onu...
"Anlatamadığım bir "şey" yüzünden kimseyi suçlayamam. İçimdeki düzenle ilgiliydi huzursuzluğum. Dışımdaki düzenle ilgisi yok."
Neşet Ertaş, ülkemizde ve dünya sanat mirasında sazıyla, sözüyle ve ortaya koyduğu eserlerle coğrafyamızın insan silüeti haline bürünmüş halk ozanıdır. Yaşam...
Az önce okudum, 93 vergi ölmüş İzmir'de
Konuşuyordu çok üzgün birileri
Çok kalabalık masalarda, çokça mühim insan
Kolon eksikmiş de kardeşim niye yıkılmış...
Dünü onarmak zordu
Ama şimdiye gayretsiz uzanıyorduk
İstiklal'de yürümüştük seninle
Şehrin çatılarından zıplar gibi
Pencere önleri bulmuştuk durulacak
B...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok