ayakta alkışlarım tek kollu ayrılığı,
bir cuma günü kapımı sessizce çekip çıkacaksa eğer.
burası ümidin buram buram tüttüğü bir ocak değil,
burası hayal k...
Tunç eridi, kalay işlendi
Virane sokaklar bir hınçla titredi
Yakamdaki mütecaviz eli
Hangi düşkün, peşime sürükledi?
Demir dövüldü, gümüş sırlandı
Eski ...
Ey yükselen söz...
Kainatın kanatları olsa,
binsem ve bilsem ki
söz bir cinayettir,
yüzyıllarca yası bitmeyecektir.
Ey yükselen dalga...
Denizlerin tuz...
Rehin alındım ama esiri olmadım malumun.
Briket evlerin yakıcı sıcağına küf kustum.
Unuttum adımı, söz gelimi bir laf uydurdum.
Birden açıldı mahşerin kap...
Mislice yüklü, mislice dağınık.
Bir el var bahtımın üstünde,
hem hoyrat hem bulanık.
Gizlice Akdeniz, gizlice tanık.
Gri bir öfke büyüyor içimde,
pencer...
Ben biraz, sabırsız yıllarda mağdur edildim.
Bu kaçıncı hüviyetim, belki bininci doğum yerim,
kaçıncı memleketim?
İnsan bilinci biraz yitik doğuyor,
ölü ...
"Gün güneşe, gece aya kavuştu.
Yine bize düştü ayrılık Asya."
Asya, bozkıra misilleme bir genç kız.
Gözleri ince, can-ı yağmaya talip bir kız.
Eski asırd...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok