Büyük bir fırtınanın içindeyim sanki
Sensizliğin açtığı yara derinden sızlarken
Ben sessizliğe bürünüyorum...
akvaryumdaki turuncu balık,
duyabilir misin dediklerimi,
anlayabilir misin,
yoksa unutur musun herkes gibi?
gözlerin büyük, görür müsün bizi?
kaçtığını...
gittikçe imkansızlaşıyorsun gözümde
bir yandan içime içime bakıyorsun
anlamıyorum, kalkıp gidiyorsun
geri geliyorsun
yine imkansızlaşıyorsun
aklım ermiy...
yanından ayrılınca
solmuş güller gördüm hava sıcaktı
ne gül mevsimiydi mevsim
ne kar mevsimi
ne sen mevsimi
bâr-ı dil vardı
sen mevsimiydi
dalgındın
...
kör karanlık zifiri sessizlik
yeni yanmış bir sigaranın ilk çıtırtısısın
havada tek bir yıldız var
bulut yok
apartmanlarda ışıklar sönüyor birer birer
k...
sen ki mihmân eyledin gönlüme yârim dem-be-dem
bir ala dünyâ içinde savrulurum dem-be-dem
etmedim hicrâna sitem aşk-ı revân bana gel
bir kara sevdâ içinde...
bir yağmur damlası düştü yüzüme
acelem vardı
aceleci bir yağmur damlası
yapraklar yerlerde
bana özeniyor
ben onlara
yine bir ezen-ezilen ilişkisi
ve b...
senin olma ihtimalin olan tüm istasyonlarda
gözlerim büyüyor
tıplıyor yüreğim alt komşu gibi
yüzüm cama dönük
karo taşları kirlenmiş istasyon kahvesinin
...
istasyon kahvesinde öldüğümü kimse bilmesin
bilmesin camlarım buğulu
ışıklarım loş
yüksek gerilim hattı düşlerim raylarında
düşerim
düşmeyi düşlerim düş...
bir arabeskin ilk notalarıyla atıyorum adımımı asansöre
aynada seni arıyorum
aradığımın sen olduğunu bilmeden arıyorum seni
arabesk sadece bir müzik türü ...
bir yol çiz hayallerime yanındakiyle
şehir dışına uzansın yokuşları
düşlerimin zamana ihtiyacı var
bana geri ver bakışlarımı gözlerinden
ihtiyacım var
i...
hastayım
bin yıllık çınarın kırgınlığı bedenimde
tenhalarım kalabalık avlularda
rastgele düşmüş yapraklarım uzun yollara
saçılmış
sonra
her şey terk ...
duymadın mı bahtımı yandırdı âhın hardasan
zahmına girdim ki cânım yandı cânım hardasan
geçti boran yağdı yağmur yağmadı gönlün bana
yâdına girdim ki cânı...
şimdi seni düşlemek var
bir adliye duvarının tuğlasında
yollar kalabalık, sen yoksun aralarında
yine de varmak dersen, dört satır
bir de toprak içre, kal...
nefes alamadığın bir otobüste
soğuk buruşuk elin değdi elime yaşlı adam
düğmeyi arıyordun
düğmeyi değil beni arıyordun
köşeye sıkışmıştın kalabalıktan
s...
Ben sana katlanırım da içim dayanmıyor artık
Ne sabah oluyor ne güneş açıyor ne sen doğuyorsun
Ağlıyorsun, bakıyorsun, af diliyorsun, neden? Bilmiyor, görm...
Sürülmüşüm yedi kıtadan
uçsuz bucaksız diyarlara.
Ay küsmüş, kan akmış bir yıldızdan.
Tanrı beni hatırlamış, ben Tanrı’yı hatırlamışım bir an.
Bir metrop...
Yaşamayı unuturdum hatırladıkça sonları
Nefes almak neydi
meçhul bir diyarda
yeni sözcüklerle
müteessif
Hissiz bahar günlerinde
neydi güzelliğinin ölçü...
Sonbahar gelmiş. Bulutlar hafiften bir rüzgar estiriyor, hafiften bir yağmur kokusu yayıyor etrafa. Ağaçlar sararmış yapraklarını kovmaya başlamıştı dalların...
yaşamak mı
özlemek mi
ölümü
unutmak mı ya da
bir
kış günü
kuş gibi
özlemek mi
sarı sıcağı
sarı yaprakları
beyazlar altında bir berfin gibi
ölme...
güneşin batası yok sanki
kuşların uğurlayası yok bizi
havalanası yok en yükseklere
güneş değil
dolunay sanki
gece gibi bir gün batımı
dünya yüz tuttu ...
her gün bir ölü
yeşeriyor sarı bir ot misali
içimde
çamurlu ayaklarım
doğa kirinde ellerim
kirlettiğimiz havayla doldu ciğerlerimiz
kim hak ediyor bir...
Kentin uzak karanlıklarında titreyen ışıklar...
Fabrikalar yutmuştur belki her birini.
Kime bu solgun sessizliğimiz?
Ürkek
Hasta bir sokak köpeği döker y...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok